| Seni otobüse bindirirken bunun olmayacağını söylemiştik. Sizce şu anda prova yemeğini mi yapıyorlardır? | Open Subtitles | اخبرناك بذلك فقط حتي تصعد للحافله أتعتقدون انهم في بروفة العشاء الآن ؟ |
| Acapulco'ya gidecek otobüse bilet istiyorum. | Open Subtitles | أريد تذكرة للحافله القادمه التى تذهب الى اكابوكو |
| Bu hem otobüse yeter, hem de eve dönerken içmek için iki kasa biraya. | Open Subtitles | الف ومئتان دولار كافيه للحافله |
| Jacob' ı otobüse bindirip, sonra iş başı yapardım. | Open Subtitles | ، أذهب بجاكوب للحافله . ثم أتجه للعمل |
| Sunu otobüse yükleyin. | Open Subtitles | أنقلوها للحافله. |
| Şimdi bin şu otobüse. | Open Subtitles | الان اصعد للحافله , هيا |
| - Git hadi, bin şu otobüse. | Open Subtitles | اصعد, اصعد للحافله |
| -Kımılda! Kımılda! otobüse binin! | Open Subtitles | عد للحافله "سولمون" |
| otobüse geri dönelim! otobüse! | Open Subtitles | عودوا للحافله |
| otobüse geri dön. | Open Subtitles | إرجع للحافله |