| Babasının ipek fabrikasında çalışırdı. | Open Subtitles | لـقد عـمل لصالح والده الذي يملك مـصنع محلي للحرير |
| Uyku düzenini ne yemeyi sevdiğini sanat zevkini, ipek çarşaf aşkını ve en sevdiği müziği öğrendi. | Open Subtitles | عادات نومه ماذا يحب ان يأكل ذوقه الفني حبه للحرير موسيقاه المفضله |
| Ben tabii ki başka iklimlere ait ipek bir kumaşım ama siz efendim, siz tam bir yılan derisisiniz. | Open Subtitles | بالطبع أنا أميل للحرير بينما أنت يا سيدي لجلد الثعبان |
| Biracının ipek tâciri olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أن صانع الخمر أصبح تاجراً للحرير |
| İçki üretcisinin ipek tüccarı olduğunu duyuyorum. | Open Subtitles | سمعت أن صانع الخمر أصبح تاجراً للحرير |
| İpek fabrikasında çalıştım ama kapandı. | Open Subtitles | عـملتُ في مصـنع للحرير ولكنة أغـلق |
| İpek farklı şekillerde kullanılabilir. | Open Subtitles | هناك استعمالات كثيرة للحرير. |