| Belki bir hatıra fotoğrafı çekerim... garip bir dövme daha yaptırırım. | Open Subtitles | على أي حال ربما ألتقط صورة للذكرى و أضع وشماً آخر عجيب |
| Onlar gitmeden önce, hatıra olarak yanlarına Song çiçeği alırlarmış. | Open Subtitles | وقبل ذهابهم، كانوا يقطفون زهره من تلك الشجره للذكرى |
| Bayrağınızın 50. yıl dönümü kutlu olsun, Kanada. | TED | عيد ميلاد سعيد للذكرى الخمسين على علم كندا |
| Yılbaşında Empire State binası yerine babamın düğününde Portland havalimanına yakın bir şaraphanede olacak olması dışında aynı An Affair To Remember'daki gibi. | Open Subtitles | سيكون تماما مثل فيلم قضية للذكرى فقط بدلا من مبنى الامباير ستيت عشية رأس السنة سيكون مصنع خمر قرب مطار بورتلاند |
| Umut ve anma yürüyüşümüze hepiniz hoş geldiniz. | Open Subtitles | مرحبا للجميع ،هذه مسيرة خاصة للذكرى و الأمل |
| Yok, uzun yoldan giderim, eski günlerin anısına. | Open Subtitles | لا، سأسلُك الطريق السرّي، للذكرى. |
| 5.00 dolar daha verip şimdiki anı setine sahip olabilirsiniz. | Open Subtitles | وبخمسة دولارات اضافية يمكنكم أخذ صورة سريعة للذكرى |
| Çünkü bir çifti birbirine yakınlaştıran en önemli şeyler paylaşılmış deneyimler ve unutulmaz anlardır. | Open Subtitles | لأن الخبرات المشتركة و اللحظات القابلة للذكرى هي ما تقرب الزوجين معاً |
| Haberin olsun, dün gece mükemmel olmayabilir, ama unutulmazdı. | Open Subtitles | ولمعلوماتك، ليلة البارحة لم تكن مثالية لكنها قايلة للذكرى |
| Gitmeden önce, hatıra olarak yanlarına Song çiçeği alırlarmış. | Open Subtitles | وقبل ذهابهم، كانوا يقطفون زهره من تلك الشجره للذكرى |
| hatıra olarak saklamak için kurbanlarının bir miktar saçını kesmiş. | Open Subtitles | تذكارات يقطع أربطة شعورهن ويقبيهن للذكرى |
| Sonra hatıra olsun diye alınan o elips şeklindeki bozukluktan aldım ve onu kaybedince tekrar ağladım. | Open Subtitles | وبعد ذلك اشتريت واحدة من تلك العملات المعدنية المنتشرة التي يمكن ان تحصلي عليها للذكرى وبعد ذلك اضعتها وبكيت مجدداً |
| Rege'i almalısın, en azından hatıra olması için. | Open Subtitles | عليك ان تأخذ المقلاة على الاقل للذكرى |
| Peki, ama bunu hatıra olarak saklayacağım. | Open Subtitles | حسناً, لكنني سأحتفظ به للذكرى |
| Bu ne? Arkadaşından bir hatıra mı? | Open Subtitles | ما هذا شيىء للذكرى من صاحبك ؟ |
| Ona yıl dönümü hediyesi aldım, bir yılı geride bırakmıştık, yani bir yıl... | Open Subtitles | جلبت له هدية للذكرى الأولى، لقدكانتورقةذكرانا،أولسنة.. |
| O benim ilk ay dönümü hediyem. Sana solucan dediğim için de özür dilerim. | Open Subtitles | إنها هديتي الأولى للذكرى السنوية أنا جداً متأسفة بدعوتي لك بالدودة |
| A Walk To Remember filmindeki gibi mi? | Open Subtitles | "هل هذا مثل فيلم "مشية للذكرى *مشية للذكرى: فيلم رومانسي من بطولة ماندي مور* |
| Peki, bana "A Walk To Remember" olayı hakkında bildiklerini anlatır mısın? | Open Subtitles | عندئدٍ، هلا أخبرتني بما تعرفه عن حادثة (نزهة للذكرى)؟ |
| Umut ve anma yürüyüşümüze hepiniz hoş geldiniz. | Open Subtitles | مرحبا للجميع ،هذه مسيرة خاصة للذكرى و الأمل |
| anısına bir mum yakıyorum ve ruhu için dua ediyorum. | Open Subtitles | وأشعلت شمعة للذكرى و دعيت لروحه |
| Aile bireyleri, ev satılmadan önce anı seçiyorlar. | Open Subtitles | العائله تختار أشياء من المنزل تحتفظ بها للذكرى قبل بيعه |
| Toby ve Simone'u da arayayım ve birlikte unutulmaz bir gece geçirelim. | Open Subtitles | سوف أتصل بتوبي وسيمون وسوف نحصل على ليلة للذكرى. |
| O unutulmazdı. | Open Subtitles | ذلك كان للذكرى |