| Bu gibi insanlara, anestezik mürekkep kullandım derim. | TED | بالنسبة للذين أعجبهم هذا، أريد إيضاح أننا نستعمل حبرا مخدرا. |
| Filmlerdeki insanların hayatlarını gerçekten değiştirebilecek insanlara gösteriyoruz. | TED | سنعرضها للذين يملكون القدرة على تغيير حياة الناس الموجودين في الفيلم. |
| Bu koğuşun işbirliği yapmaya istekli kişiler için oldukça rahat olduğunu göreceksin. | Open Subtitles | سوف تجدين هذا العنبر لطيفاً للذين يريدون التعاون |
| Bakın, benim tatmin olmamı sağlayan tek şey çocuk istismar edenlere hapiste neler olduğunu bilmem. | Open Subtitles | دعوني أقول لكم, إن الرضا الوحيد الذي أحصل عليه هو أنني أعرف ما الذي يحدث للذين يسيئون للأطفال عندما يدخلون السجن |
| Pekâlâ, bizi duymamış olanlar için: Korsan Partisi olarak, İnternet'e bayılıyoruz. | TED | إذاً، للذين لم يسمعوا بنا: في حزب القرصان، نحن نُحب الإنترنت. |
| Fakat bu yalnızca stresin sağlığa zararlı olduğuna inanan insanlar için geçerliydi. | TED | ولكن هذا يخص فقط الأشخاص بالإضافة للذين كانوا يعتقدون بأن الضغط مضر لصحتهم. |
| "Terapi parası derdinden çok olanlar içindir" der. | Open Subtitles | كان يقول أن العلاج النفسي للذين تزيد أموالهم عن مشاكلهم |
| "Ve hak yolunda mazlum olanlardır kutsananlar..." | Open Subtitles | وطوبى للذين يتعرضون للإضطهاد من أجل الصلاح |
| Günahlarımızı bağışla Bize karşı günah işleyenleri bağışladığımız gibi. | Open Subtitles | و اغفر لنا ذنوبنا كما غفرنا نحن للذين أفرطوا علينا |
| Sesi olmayan insanlara sesini duyurma şansı tanıyor. | TED | إنه يعطي الصوت للذين بدونه لن يكون لديهم صوت |
| Bir benzetimde yaşadıklarını fark eden bu insanlara ne olacak? | Open Subtitles | ما الذي حدث للذين اكشفوا انهم يعيشوا في محاكاة |
| Tabii seninle aynı soyadı taşıyan kişiler için de durum kolay değil. | Open Subtitles | بالطبع هذا لم يكن بمناسبة نزهه للذين يشاركونك بنفس إسم العائله |
| Ajanlarımı öldürmek için telle tuzak kuran kişiler için ikinci bir şans yok. | Open Subtitles | لا توجد فرصة ثانية للذين يحاولون تفجير عملائي |
| Ajanlarımı öldürmek için telle tuzak kuran kişiler için ikinci bir şans yok. | Open Subtitles | لا توجد فرصة ثانية للذين يحاولون تفجير عملائي |
| Hayvanların ızdırabı üzerinden kâr edenlere maddi zarar veriyoruz. | Open Subtitles | نسبب أضراراً مادية للذين يستفيدون من شقائها. |
| "Apollon, kendisine dua edenlere coşku ve refat getirir" derler. | Open Subtitles | يقولون أن "أبولو" يجلب الهدوء الدفء، للذين يصلون لهُ. |
| Unutmuş olanlar için söylüyorum, kurallar şöyle. | Open Subtitles | .. للذين قد نسوا منكم قواعدها : قاعدة تقول |
| Belki bunlardan, daha önce hiç bir suçu bulunmadığından 4-5 yıl daha önce olanlar için 10 yıl, bir iki kez olanlar için de 15 yıl isteyebilirsiniz. | Open Subtitles | ربّما يحكم عليهم بـ5 سنوات للذين ليس لديهم سوابق و10 سنوات للذيهم لديهم إدانة واحدة و15 لإدانتين أو أكثر |
| Bu, kendini herhangi bir etikette ifade edilmiş olarak bulamayan insanlar için bir tür aynayı temsil ediyor. | TED | لأنه نوعا ما يمثل مرآة للذين لا يستطيعون تصنيف انفسهم على اي شكل. |
| Onu yapan ve getiren insanlar için sevgi duyarak ye. | Open Subtitles | كُليه بحب و إمتنان للذين صنعوه واعطوه لنا |
| Posta kutusu, isimlerini ve adreslerini belirtmek istemeyen kişiler içindir. | Open Subtitles | صندوق البريد هو للذين لا يريدون كشف اسمهم وعنوانهم |
| Oturanlar ise aslında kaybolmuş olanlardır. | Open Subtitles | للذين يقعدون حقيقة و الارواح المباعه |
| Bize karşı günah işleyenleri affettiğimiz gibi günahlarımızı bağışla. | Open Subtitles | وإغفر لنا خطايانا كما غفرنا للذين ظلموننا |
| Şimdi, bilmeyenler için Dang hummasının ne olduğu hakkında biraz bilgi vereyim. | TED | الآن دعوني أكلمكم قليلًا عن ماهية حمى الضنك، للذين لا يعرفون المرض. |