| İster tekrar otlatabilir, ister keser, isterse de başka canlıları getirebilir, mesela koyunları, veya kış için saman yapabilir. | TED | يستطيع الرعي ثانية يستطيع القص يستطيع إحضار فصائل أخرى كالحملان، أو يستطيع عمل تبن للشتاء |
| kış için bir mavi elbise ve yaz için de bir gri elbise bulurdunuz. | Open Subtitles | ستجد فيه فستانا واحدا ازرق للشتاء واخر رمادي للصيف |
| kış için daha ne kadar fındık depolayacağını merak ediyorum. | Open Subtitles | أظل أتسائل إلى متى ستخزن هاتان الجوزتان للشتاء |
| Büyük bir göçe işaret eden kışın ilk evreleri gibi. | Open Subtitles | مثل أول بادرة للشتاء التي تعلن بداية الهجرة الكبرى |
| Onlara kışı geçirecek kadar yiyecek olduğunu söyleyince ederler. | Open Subtitles | حينما أخبرهم أننا أحضرنا إليهم طعام كافٍ للشتاء |
| Kara Kışa hazırlanmak için tıka basa yiyorlar ve sonra da şişiveriyorlar. | Open Subtitles | .إنهميحبونالإتخام. يستعدون للشتاء ، و أحياناً ينفخون |
| Burası kışlık yiyeceğini depoladığı yer olmalı. | Open Subtitles | يجب أن يكون هذا المكان يحث يخزن الطعام للشتاء |
| Birileri kış için kapatmış görünüyor, değil mi? | Open Subtitles | يبدو أن أحدهم يستعد من الأن للشتاء القادم صحيح ؟ |
| Siyah olan şeylerim sadece kış kıyafetleri. | Open Subtitles | جميع الملابس السوداء التي عندي هي للشتاء فقط |
| Sanırım buna şaşırmamalıyız, kış ayının getirdikleriyle karşılaştık. | Open Subtitles | أعتقد يجب أن لا نفاجئ، نتيجة للشتاء الذى حصلنا عليه. |
| kış Festivali, dokuzuncu, senelik buz pateni yarışı. | Open Subtitles | انه الاحتفال السنوي التاسع للشتاء وسباق التزلج السريع |
| Ona kış için balıkçı yaka bir kazak örüyorum. | Open Subtitles | إني أخيط له سترة ذات عنق ضيق للشتاء المقبل |
| Önümüzdeki kış ona bir balıkçı kazağı öreceğim. | Open Subtitles | إني أخيط له سترة ذات عنق ضيق للشتاء المقبل |
| Burası kış için yiyecek topladığı yer olmalı. | Open Subtitles | هذايجبأن يكونالمكانحيثيخزنالطعام ,للشتاء. |
| Yün için. Tabii tabii, elde ettiğimiz yünle kışın bana külot örersin artık, hah! | Open Subtitles | نعم، صحيح، وسوف تحيك لي شالاً وملابس داخلية للشتاء |
| Arktik kışın artan soğuğu, altın kartalların daha güneye gitmesine neden olur. | Open Subtitles | التقدم البارد للشتاء القطبى الشمالى قاد العقبان الذهبية أبعد جنوباً |
| Sonra kışın gerçek anlamını öğrendim. | Open Subtitles | وبعد ذلك عرفت المعنى الحقيقي للشتاء |
| - Giymek için kışı mı bekledin? | Open Subtitles | ماذا فعلت؟ انتظرت للشتاء التالي لترتديه؟ للمعطف الذي دفعت ثمنه؟ |
| Isı ayarı hala Kışa göre ve ofisim kaynıyor. | Open Subtitles | لازالوا مشغلين وضع الحرارة في المبنى للشتاء ومكتبي يغلي |
| Aklımı okudun. Bende şu an ev için kışlık kalacaklarla buluşuyordum. | Open Subtitles | لقد قرأت أفكاري سأجتمع الآن بخبراء تهيئة الكوخ للشتاء |
| Antarktika mevsimleri yaşıyor - gece yarısı güneşi altındaki sıcak yazlardan mutlak karanlıktaki soğuk kışlara kadar. | Open Subtitles | للقارة القطبية الجنوبية فصول مختلفة من الصيف الحار بشمس منتصف الليل للشتاء البارد بظلامه التام |
| Artık kıştan korunacakları sığınağa ulaşmak üzereler. | Open Subtitles | في جانب آخر من العالم للشتاء مقام |