| Oralarda çalışan herkese, şüpheli bir şey görüp görmediklerini soruyoruz. | Open Subtitles | نحن نسأل كلّ شخص يعمل في المنطقة إن كان رأى شيئاً مثيراً للشكوك |
| Eğer sıradışı ya da şüpheli bir şey görürseniz şerifin bürosunu arayın. | Open Subtitles | إذا رأيتم أي شيء غير اعتيادي أو مثير للشكوك اتصلوا فوراً بمكتب الشريف وسنحاول توجيهكم قدر استطاعتنا |
| Evde saklanmak daha şüpheli olabilirdi. | Open Subtitles | الاختباء في البيت سيكون أكثر إثارةً للشكوك |
| Sadece iç soruşturmayla kalırsa olay daha da şüpheli hale gelir. | Open Subtitles | سيكون مثيراً للشكوك لو كان هذا تحقيقاً داخلياً فقط |
| şüpheli bir şey görürseniz, hemen 911'i arayın. | Open Subtitles | و لو شاهدتم أي شيء مثير للشكوك فاتصلوا بـ911 |
| Vatandaş olarak ise ne kadar beklerseniz o kadar şüpheli görünürsünüz. | Open Subtitles | كلما طال إنتظارك كلما بدا الأمر مثيراً للشكوك. |
| Bu acayip derecede şüpheli görünen kutuda mı? | Open Subtitles | أتقصد هذه العلبة المثيرة للشكوك لدرجة غريبة؟ |
| Türkiye Büyükelçisi'nin koruması şüpheli görünen herkesi etkisiz hâle getirmesi için emir almış. | Open Subtitles | حارس السفير التركي أُمِر بإيقاف أي شخص يبدو مثيرًا للشكوك. |
| Hey! şüpheli bir davranıştı, tamam mı? | Open Subtitles | لقد كان تصرفاً مثير للشكوك , صحيح ؟ |
| Güvenilmez, sinsi, şüpheli biri. | Open Subtitles | ماكر، مرواغ من الرجال المثيرين للشكوك |
| Hayır, yani daha önce, bu adamın şüpheli olduğunu söylemenden bahsediyorum. | Open Subtitles | ...لا،أعني من قبل عندما قلتِ أنا هذا الرجل مثير للشكوك |
| Ölümü, çok şüpheli bir ölümdü. | Open Subtitles | حادثة موتها ، تجعلها مثيرة للشكوك |
| Biz şüpheli insanlar falan değiliz. | Open Subtitles | غير مثيرين للشكوك |
| Çok şüpheli görünen birilerini buldum! | Open Subtitles | نعم,انهم مثيرين للشكوك |
| Çok şüpheli bir durum. Bu Gusteau'nun mu? | Open Subtitles | مثير جدا للشكوك |
| Ancak George McHale ile olan ilişkiniz... bütün faaliyetlerinizi şüpheli kılıyor, buna savaştakiler de dahil. | Open Subtitles | ولكن بصراحة ارتباطك بـ(جورج ماكهيل) يجعل كل أنشطتك مثيرة للشكوك بما فيها أنشطتك أثناء الحرب |
| Alaska'da şüpheli cinayetlerin olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | سمعت بحوادث قتل مثيرة للشكوك بـ(ألاسكا). |
| - Git. şüpheli görünmemeye çalış. | Open Subtitles | -اذهبي.حاولي الا تبدي مثيرة للشكوك |
| Açıkçası Isobel'in suçlamalarının zamanlaması şüpheli görünüyor. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} يبدو أن توقيت تُهم (إيزابيل) مثير للشكوك |
| - ...ki bu durum onu çok şüpheli yapıyordu. | Open Subtitles | -مما جعل الأمر بأكمله مثيراً للشكوك |