| Her şey annem Max'ın video dükkanında işe girince başladı. | Open Subtitles | كُلّة بَدأَ عندما أمَّي ذَهبَت للعَمَل في مخزنِ فيديو ماكس |
| Ve Darrin evden çıkıp arkadaşlarıyla buluşabiliyor, işe gidebiliyor ve kariyer yapabiliyordu. | Open Subtitles | وهو كَانَ قادر على إلتِقاء الناسِ ويَتْركُ البيتَ ويَذْهبُ للعَمَل ويَبْني مهنتَه. |
| Böyle, işe giderken keyfime bakıyorum. | Open Subtitles | هذا الطريقِ الذي أنا يُمْكِنُ أَنْ فقط يَرتاحُ طول الطّريق للعَمَل. |
| Sen sabahları çalışmaya gidersin. Ben de seni beklerim. | Open Subtitles | أنت سَتَذْهبُ للعَمَل في الصباحِ وأنا سَأَنتظرُك |
| çalışmaya mı geldin yoksa yıIdızlara bakmaya mı? | Open Subtitles | هل انت هنا للعَمَل ام لكي تحدّقَ في السماءِ؟ |
| Asakusa'daki Junikai-shita'da çalışmak için Kanazawa'yı terk etti. | Open Subtitles | تَركتْ كانازاوا للعَمَل في جونياكي شيتا في اساكوسا |
| Yarın sabah gözlerin parlayarak işine gideceksin mal varlığıma konan haczi kaldıracaksın ve Haciz Kazanç Bölümü'nü yeniden kuracaksın. | Open Subtitles | أنت سَتَظْهرُ للعَمَل لامعِ العيونِ وواثق الخطوة صباح الغد عندما سَتَعْكسُ حجز أصولِي الشخصيةِ وتُعيدُ تنصيب مكتسبات قسم الاستحواذ |
| Sana bir şey getirdim. Bugün işe giderken yoldan aldım... | Open Subtitles | أنا إلتقطتُ شيء لَك على طريقِي للعَمَل اليوم. |
| Bana işe yarar bilgiler verirsen Octonal'ı buna zorlayabilirim. | Open Subtitles | لَكنَّك تَعطيني شيءَ للعَمَل مَع ـ ـ ـ ـ ـ ـ ولَرُبَّمَا يُمْكِنُ أَنْ أدفعَ هذا للميلِ الأخيرِ. |
| Phil işe hergün o kamyonetle gider. | Open Subtitles | يَأْخذُ فِل تلك الشاحنةِ للعَمَل كُلّ يوم. |
| Onunla bir süre konuşmuşsunuz, o da bir daha işe hiç gelmemiş. | Open Subtitles | وأنت تَكلّمتَ معها لفترة، وبعد بإِنَّهَا مَا رَجعتْ للعَمَل. |
| Cole'ün aksine işe geri dönmem gerekiyor. | Open Subtitles | أنا يَجِبُ أَنْ أَعُودَ للعَمَل على خلاف كول هنا. |
| Planının işe yaraması için cadıların saldırı altında olduklarına inanması gerekiyor. | Open Subtitles | الساحرات يَجِبُ أَنْ يَعتقدنَ هم موضع هجوم لخطتِكَ للعَمَل. |
| çalışmaya mı geldin, gökyüzüne bakmaya mı? | Open Subtitles | هل انت هنا للعَمَل ام لكي تحدّقَ في السماءِ؟ |
| Vampir avcıları için çalışmaya gitti. | Open Subtitles | لذا ذَهبَ للعَمَل كصيّاد لمصّاصِي الدماء |
| - Bugün kendimi daha iyi hissedip çalışmaya geldiğim için şanslısın. | Open Subtitles | المحظوظ لَك، أنا كُنْتُ أَشْعرُ بالتحسّن وأُقرّرُ للمَجيء للعَمَل اليوم. |
| Çocuk anne ve babasının kendilerini öldürmelerine sebep olan... ihanetin sorumlusu hükümet için çalışmaya başlıyor. | Open Subtitles | ذهبَ الإبنُ للعَمَل لحساب الحكومة التي خانته... بقتل والدي لنفسه و زوجته |
| - Bizim adamımız. Sizinle tekrar çalışmak güzel, Mr. Bond. Gelin. | Open Subtitles | انا سعيد للعَمَل مَعك ثانيةً، سّيد بوند. |
| - Şey, tavrınızı çok beğenmiş ve sizinle çalışmak zevk olacak dedi. | Open Subtitles | ماذا قالَ؟ حَسناً، قالَ بأنّك كَانَ عِنْدَكَ . موقف رائع وأنة لسرور للعَمَل مَعك، سيدي |
| Yani, düğün işine geri dönmem gerektiğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | لذا تَعتقدُ بأنّني يَجِبُ أَنْ أَعُودَ للعَمَل على الزفاف؟ |