| Çocuk bana anahtar başına 500$ verceğini söyledi. | Open Subtitles | طفل أتى إليّ،قال بأنه يدفع 500دولار للمفتاح |
| Adam bana gelip, anahtar başına 500 dolar önerdi. | Open Subtitles | طفل أتى إليّ،قال بأنه يدفع 500دولار للمفتاح |
| İlk olarak, kuantum belirsizliği bir merkezden diğer bir merkeze gönderilen mesajların kriptolanması için kişiye özel anahtar oluşturabilir. Bu durumda hackerlar, kuantum belirsizliği nedeniyle gizlice anahtarları mükemmel bir şekilde kopyalayamazlar. | TED | أولًا، يمكن أن يستخدم الغموض الكمي في إنشاء المفاتيح الخاصة بالنسبة للرسائل المشفرة التي أرسلت من موقع واحد لآخر لذلك، لا يستطيع المخترقون النسخ بسرية للمفتاح بشكل مثالي. بسبب الغموض الكمي. |
| Kendi özel kilidimizle, sadece sahte anahtara cevap vermek için tasarlanmış, ki onlara bunu vereceğiz. | Open Subtitles | والذي هو مصمم ليستجيب فقط للمفتاح المزيف الذي سنعطيهم إياه، بهذه الطريقة، فعندما يحاولون الدخول إليه |
| Işığın karşısındaki anahtara ulaşmak için kendi yolunu bul. | Open Subtitles | ابحث عن طريقك عبر الدعامات المؤدّية للمفتاح. |
| Çünkü Anahtarın, kanın olduğunu öğrendik. | Open Subtitles | لأننا اكتشفنا أن دماءك هي المفتاح للمفتاح |
| Semper Apex'deki sunucu odasını açan anahtarı çalmak için göz boyamak. | Open Subtitles | كان لأخذ نسخة على الشمع للمفتاح الذي يفتح غرفة الخادم في سيمبر ايبكس |
| - Bu işe yaramaz. Bunun üzerinde anahtar deliği var! | Open Subtitles | ربما, هذا الباب بة فتحة للمفتاح |
| Orada bir anahtar deliği var. | Open Subtitles | يمكن يزبط هادا الباب في فتحة للمفتاح |
| Bunu düşünüyorum çünkü açmamız için elimizde bir anahtar var. | Open Subtitles | لأننا مَن فتحناه، و... وبالطبع الأفضلية للمفتاح. |
| Yah ve iç üzerinde anahtar birlikte girersiniz. | Open Subtitles | نعم للمفتاح فأنا مضطر ... لكي نستطيع الدخول معا. |
| - Daha hızlıdır. - Ama hala anahtar lazım. | Open Subtitles | ـ إنها أسرع ـ لكنك مازلت بحاجة للمفتاح |
| Pekala, anahtar üreticisinin izini buldum. | Open Subtitles | حسنا، لقد تتبعت الشركة المصنعة للمفتاح |
| - anahtara ihtiyacımız olacak. - Frank, anahtarlar nerede kaldı? | Open Subtitles | نحتاج للمفتاح فرانك ، هل حصلنا على المفتاح؟ |
| Angelo ile konuşunca anahtara hep yanlış açıdan baktığımı anladım. | Open Subtitles | تحدث معا انجلو جعلني ادرك. انا كنت انظر للمفتاح بشكل خاطئ |
| Bak, bu şehirde yaşayan insanları korumak adına bana yetki verildi. Bunu yapabilmek için anahtara ihtiyacım var. | Open Subtitles | إنّي مهتمّة بحماية أهل هذه المدينة، ولكيّ أفعل، فإنّي بحاجة للمفتاح. |
| Bunu anlamanı kolaylaştırayım Sam. Silahlıyım ve beni anahtara götürmeni istiyorum. | Open Subtitles | حسنًا يا (سام)، لنجعل الأمر سهلاً عليك أنا مسلحة وأريدك أن تأخذني للمفتاح في الحال |
| Araf'ın kapısını açmak için Moloch'un anahtara ihtiyacı var. | Open Subtitles | مولوك" بحاجة للمفتاح" لفتح باب البرزخ |
| O zaman anahtara ihtiyacım var demektir. | Open Subtitles | إذن سأحتاج للمفتاح. |
| Anahtarın bir kopyasını yaptırdım, ve sınav sorularını çaldım. | Open Subtitles | لقد عملت نسخة للمفتاح وسرقة أسئلة الأختبار |
| Eğer Anahtarın ana hatlarını biliyorsanız, ona uyan bir tane alır.. | Open Subtitles | اذا تعرف النوع الاساسي للمفتاح الذي تريد محاكاته اختر مفتاح فارغ مطابق |
| Umarım anahtarı almamın mahzuru olmamıştır. | Open Subtitles | آمل أنكِ لا تمانعين أخذي للمفتاح |