| Biliyorum ama ne zaman bir kadın kumar oynasa... bela çıkıyor, biliyorsun. | Open Subtitles | أعرف ، و لكن كلما أتت امرأة للمقامرة تقع المشاكل ، أنت تعرف ذلك |
| Yalnızca kumar oynayıp, para harcamak için Vegas'tayım. | Open Subtitles | نعم بالتأكيد أنا فى فيجاس للمقامرة وتبديد النقود |
| Onu satıp Monte Carlo'ya, kumar oynamaya gideceğim. | Open Subtitles | سأقوم ببيعها وأذهب للمقامرة في مونتي كارلو |
| Bilirsiniz, çoğu kumarbaz kumara kazanmak için gider. | Open Subtitles | معظم المقامرون عندما يذهبون للمقامرة يذهبون من أجل الربح |
| Pike'ın kumarhanesinde çalışıyor. | Open Subtitles | انة يعمل لصالح قاعة بايك للمقامرة |
| Pekala, günümün en önemli olayıydı. Sanırım kumar oynamaya gideceğim. | Open Subtitles | هذه نقطة تحول في يومي أعتقد أنني سأذهب للمقامرة |
| Peki buradayken ani bir kumar oynama dürtüsüne kapılırsan? | Open Subtitles | ماذا إذا شعرت فجأة بحاجة ماسة للمقامرة هنا ؟ |
| Ama madem kumar oynayacaksın, uğurlu hırkamı giyeyim en iyisi. | Open Subtitles | أجل , لكن أتعلم إن كنا ذاهبين للمقامرة ربما أحتاج لسترتي الجالبة للحظ |
| Sadece kumar, içki ve hatun avlamak için buradayız. | Open Subtitles | نحن هنا فقط للمقامرة والشراب و مطاردة الجميلات |
| Belki paraya ihtiyacı vardır. Belki de kumar sorunu vardır. | Open Subtitles | ربما لأنه يحتاج للمال من وراء ذلك، ربما لأنه لديه إدمان للمقامرة. |
| kumar bağımlısı multi milyoner hani, tanıdık geldi mi? | Open Subtitles | مليونير مع نزعة للمقامرة هل يدق لديك أية أجراس ؟ |
| Bayım, lütfen daha fazla kumar oynamayın, yapmayın! | Open Subtitles | سيدي من فضلك لا تذهب للمقامرة مجدداً لا تفعل |
| Paranın kumar sitesine transfer edildiğini de ben buldum. | Open Subtitles | أجل، و أنا هو الشخص الذي تعقب المال إلى الموقع الألكتروني للمقامرة. |
| Bu oyunların, yasal olmayan kumar ve rüşvetin asıl bağlantı noktası olduklarını tespit ettik. | Open Subtitles | لقد حدّدنا هذه الألعاب كرابط أساسي للمقامرة الغير مشروعة و الرشاوي |
| Kira borcu var, çalışanlara da borçlu, ama kumar oynayacak para buluyor. | Open Subtitles | إنها تدفعُ الإيجار و الأجور, ولكن لديها المال للمقامرة. |
| Ama madem kumar oynayacaksin, ugurlu hirkami giyeyim en iyisi. | Open Subtitles | إن كنا ذاهبين للمقامرة ربما أحتاج لسترتي الجالبة للحظ هل يمكنك الذهاب و إحضارها من الغرفة ؟ |
| Zaten insana kumar oynatan da bir ödül vaadidir. | Open Subtitles | في حين وعد الثواب يجعل الرجل على استعداد للمقامرة |
| Bilirsiniz, çoğu kumarbaz kumara kazanmak için gider. | Open Subtitles | معظم المقامرون عندما يذهبون للمقامرة يذهبون من أجل الربح |
| Lady Horbury'nin Paris'te her gece kumara gittiği ve berbat bir mali durumla döndüğü gayet açık. | Open Subtitles | لقد كان من الواضح أن السيدة "هوربري" كانت تذهب للمقامرة كل ليلة في باريس و تعود بحال يرثى لها |
| Ve tekrar kumara mı başladın. | Open Subtitles | وتعود للمقامرة مرة أخري |
| -Pryor'ın kumarhanesinde çalışıyorum. | Open Subtitles | - لدي وظيفة في دار برايور للمقامرة - |
| "Bir kumarbaza, kumar oynamak için bahane ver. | Open Subtitles | دائما أعطي المقامر عذرا للمقامرة |