Yolun sonuna geldik artık, bilmeni isterim ki Olanlar için çok üzgünüm. | Open Subtitles | الأمر واشك على الأنتهاء وأريد فقط أن أعلمك أنني متآسف لما حصل |
Bugün Olanlar için özür dilerim. İnsan gibi davranılmaya alışık değilim de. | Open Subtitles | أنا آسف لما حصل سابقاً لست معتاداً على معاملتي ككائن بشريِّ |
Bakın. Beni biraz dinleyin, tamam? Olanlar için üzgünüm. | Open Subtitles | انا اسف لما حصل واعتذر عما بدر مني تجاه اصدقائي |
Bütün bu olanları sana bağlamam, Audrey'e olanlar yüzünden seni suçlamam âdil değildi. | Open Subtitles | ليس من العدل وضع كل اللوم عليك لما حصل لأودري |
Satıcılar yüzünü hiç görmez ve olanları ancak üç ay sonra fark ederler. | Open Subtitles | والموردين لا يرون وجهك بعد ذلك للأبد وهذا قبل ثلاثة اشهر من ادراكهم لما حصل |
Bana olanların bir anlamı olmasına izin ver. | Open Subtitles | دعني أعطي على الأقل بعض المعنى لما حصل لي. |
Sınırları 20 yıl önce kapatsak bunların hiçbiri olmazdı. | Open Subtitles | إذا كنا قد أغلقنا حدودنا منذ عشرون عاماً لما حصل ما حصل اليوم |
Bu gün işte olanlardan dolayı onu suçladım. Galiba kırıcı şeyler söyledim... | Open Subtitles | أظن أنني الملامة لما حصل في عملك اليوم ، أظن انني قلت شيئا |
Neye karar verirsen ver Başına gelenler için çok üzgünüm. | Open Subtitles | مهما كان ما تقرره... إني آسفة حقا لما حصل لك |
Üvey kardeşine Olanlar için üzgünüm annen yakın olmadığınızı söyledi ama yine de üzülmüşsündür. | Open Subtitles | أنا آسفة لما حصل لأخيك غير الشقيق لقد قالت أمك بأنكما لم تكونا على وفاق، أنا متأكدة أن الأمر ما زال صعباً عليك |
Olanlar için kendini suçladığını görünce dayanamadım. | Open Subtitles | عندما سمعتك تلوم نفسك لما حصل لنا لم أستطع التحمل أكثر من ذلك |
Son toplantımızda Olanlar için sizden özür dilemek istiyorum. | Open Subtitles | اريد ان اعتذر فحسب لما حصل في آخر اجتماع |
...istiyordum, geçen gece Olanlar için. Steven'ın sizinle kavga etmek istemediğini biliyorum. | Open Subtitles | ـ لما حصل ليلة أمس ـ لقد كان مُجرد سوء فهم، |
O insanlara Olanlar için ne kadar özür dilesem az. | Open Subtitles | و أنا حقا لا أستطيع الإعتذار بما يكفي لما حصل ﻷولئك الأشخاص |
Geçen gece barda Olanlar için özür dilemek istiyorduk. | Open Subtitles | نريدان نقول اننا اسفين لما حصل في ليبس |
Hey, Jim, hava odasında olanlar yüzünden üzgünüm, ama Hemmer dedi ki... | Open Subtitles | جيم أنظر أنا أسف لما حصل في غرفة الهواء .... ولكن هيمر قال |
Dedektif Diaz'a olanlar yüzünden size diş bileyen çok insan var. | Open Subtitles | العديد من الناس غاضبون لما حصل للمحقق (دياز) |
Onlara olanların bir nedeni olduğuna inanmaları gerekiyordu. | Open Subtitles | أرادوا أن يقتنعوا بوجود أسباب لما حصل وهذا ما وفره الراهب |
Kabul et, eğer düzgünce park edebiliyor olsaydın, bunların hiçbiri olmazdı. | Open Subtitles | واجه الامر, لو كنت رجعت بشكل صحيح لما حصل كل هذا00 حسنا؟ |
Ona olanlardan dolayı gerçekten çok, çok üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفة حقاً لما حصل معها |
Başına gelenler için seni suçlamıyorum. | Open Subtitles | إني لا أحكم عليك لما حصل |