| Bir düşün, Haftalardır pek hoş değildim. | Open Subtitles | دعينا نفكر في الأمر، لم أكن لطيفة جدا لمدة أسابيع. |
| Haftalardır bunları imzalıyorum, şirket işlerine burnumu sokmak istemem ama.. nedir bunlar? | Open Subtitles | لقد كنت أوقع كومات من هذه لمدة أسابيع وأنا أكره التطفل ، ولكن ما هي؟ |
| Anlamıyorum. Kaybolduğun zaman New York'daki bir barda Haftalardır çalışıyordum. | Open Subtitles | عندما أختفيتِ كنتُ موجود في نيويورك لمدة أسابيع |
| haftalarca bir karavanda kilitli kalıp içtikleri su ayrı gitmez. | Open Subtitles | محبوسين في شاحنة لمدة أسابيع و يعيشون مع بعضهم البعض |
| Bir Calypsol enjektesi bir şekilde haftalarca stresten korunma sağlıyor gibiydi. | TED | بدا وكأن إبرة واحدة من الكاليبسول بطريقة ما كانت تحمي من الضغط لمدة أسابيع. |
| Beni sevdiğini söyleyip haftalarca ortadan kaybolamazsın. | Open Subtitles | ليس باستطاعتك أن تقول أنك تحبني ثم تختفي لمدة أسابيع في ذات الوقت |
| Haftalardır sürekli çıkma teklif ediyor. | Open Subtitles | وقد طلب منها الخروج معه بصورة متكررة لمدة أسابيع. |
| Süper. Haftalardır tek yediğim sebze ve meyve. | Open Subtitles | رائع ، كل ما آكله لمدة أسابيع هو الخضروات والفواكه |
| Biliyorum, bu konuyu Haftalardır konuşuyorsunuz ama bana bir dakika verin olur mu? - Tamam. | Open Subtitles | أعلم ذلك ، لقد تحدثتوا عن ذلك لمدة أسابيع لكن إسمعني دقيقة واحدة ، حسنا ؟ |
| Haftalardır çaba sarf etmeden gangsterleri ve serserileri içeri tıkıyorum. | Open Subtitles | لقد تم إغلاق العصابات وقطاع الطرق لمدة أسابيع دون كسر العرق. |
| Kıçında fırtınalar estirir Haftalardır ağaçlarda cesetler buluyorlar. | Open Subtitles | سيكون لديك انفجار العاصفة بجد من بوم الخاص بك أنها سوف تكون العثور على الجثث في الأشجار لمدة أسابيع. |
| Tamam. Haftalardır o laboratuvara tıkılıp kaldın. | Open Subtitles | حسنا ، لقد طمرت نفسك .في المختبر لمدة أسابيع |
| Haftalardır ona karşı bir dava oluşturuyoruz. | Open Subtitles | حاولت مع الكثير من الرجال نحن نبني قضية ضدها لمدة أسابيع |
| - Bana Haftalardır yalan söylüyormuş Robert. | Open Subtitles | -لقد كذبت علي كلياً لمدة أسابيع يا "روبرت " |
| Ben şehir dışındayken, çocuklara haftalarca sen baktın. | Open Subtitles | و عندما كنت خارج البلدة كان لديك الأطفال لمدة أسابيع |
| Diğer ayrılık hediyelerime pek benzemedi ama eş ziyareti odalarında haftalarca yer yoktu. | Open Subtitles | ليست هديتي المُعتادة في حالات الانفصال ولكن تم حجز مقطورة الزيارة الزوجية لمدة أسابيع |
| Hepsi bozulur. Ve büyük bir santral çöktüğünde, binlerce megawatı milisaniyeler içinde kaybedersiniz, sıklıkla uyarı dahi vermeden, aylarca, haftalarca. | TED | ,و عندما يتوقف معمل كبير عن العمل ,فانت تفقد آلاف من الميغاواط في في أجزاء من الألف من الثانية .غالباً لمدة أسابيع أو أشهر و من دون تحذير في كثر من الأحيان |
| KENDALL: Seni haftalarca yemeksiz bıraktı. | Open Subtitles | قام بحرمانكِ من الطعام لمدة أسابيع |
| İki parmağını kestiler, çünkü o ve adamları haftalarca, gece gündüz 30 derece soğukta dışarıda yatmışlardı. | Open Subtitles | لأنه ورجاله ظلوا في العراء لمدة أسابيع نهاراً وليلاً في "5-إف" |
| -Bu kadar ince bir hatayı fark edecek kişinin Mackenzie'yi haftalarca büyük bir dikkatle izlemiş olması gerekir. | Open Subtitles | بملاحظة شوائب كهذه من كتب الصيغة يجب أن يدرس " ماكينزي " بدقة لمدة أسابيع |
| Böbreklerine vuruluyor ve güreşten haftalar önce boyunlarının etrafına ağır yükler asılıyor. | Open Subtitles | وتضرب على الكلى، وتعلق الأوزان الثقيلة حول رقابها لمدة أسابيع قبل القتال. |