| Pekala. İyi çocuk, beni görmeye daha önce gelmeliydin. | Open Subtitles | حسناً، وجب أن تأتي لمقابلتي منذ وقت طويل |
| Ragno adında bir avukat beni görmeye geldi | Open Subtitles | آنسة دينزمور، محامي يدعى راغنو جاء لمقابلتي |
| Tauri'den Teal'c, efsanen senden önde gidiyor. Benimle buluştuğun için teşekkür ederim. | Open Subtitles | تيلك , من التاوري , أساطورتك تسبقك شكراً لك , لمقابلتي |
| Hayır, iyiyim. Kahve için teşekkürler. Benimle buluştuğun için sağ ol. | Open Subtitles | لا, أنا بخير, شكراً على القهوة شكراً لمقابلتي |
| Bu kadar kısa sürede benimle görüştüğünüz için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً لك لمقابلتي في وقت قصير |
| - Okuldan sonra benimle buluşman gerekiyor. | Open Subtitles | ستضطرين لمقابلتي وأنا بحالة متوترة بعد المدرسة؟ |
| Tabii. beni görmeye gelmezsin. Niye beni göresin ki? | Open Subtitles | أجل، وليس أنا بالطبع لن تأتي لمقابلتي أبداً |
| Bu adanın valisi olarak beni görmeye geldiğiniz için teşekkür ediyorum. | Open Subtitles | بوصفي حاكم هذه الجزيرة، أودّ شكركم لمجيئكم لمقابلتي |
| beni görmeye geldiğini ama bana söyleyemediğin şeyi... | Open Subtitles | لقد قلت بأنك جئت لمقابلتي ولكنك لم تستطع إيصال كلماته |
| FBI'dan bir ajan, beni görmeye geldi. | Open Subtitles | عميل من المخابرات الفيدرالية أتى لمقابلتي |
| Lance söyle o anda beni görmeye gelmezse, | Open Subtitles | إخبري لينس بأنَّه إن لم يأتي لمقابلتي الآن |
| Benimle bu kadar erken buluştuğun için sağ ol. Yapacak bir yığın işimiz var da. | Open Subtitles | شكرًا لمقابلتي في وقتٍ باكر، لدينا الكثير من الأعمال |
| Benimle buluştuğun için teşekkürler. Seni görmek güzel. | Open Subtitles | شكرا لمقابلتي.من الجيد رؤيتك فعلا |
| - Benimle buluştuğun için teşekkür ederim. | Open Subtitles | - شكرا لك لمقابلتي هنا - انا سعيد لاتصالك |
| Neyse, benimle dışarda görüştüğünüz için teşekkürler. | Open Subtitles | على أي حال، شكراً لمقابلتي في الخارج. |
| Alo, benimle buluşman lâzım. | Open Subtitles | مرحباً ، أحتاجكِ ان تأتي لمقابلتي |
| Bu saldırıyı durdurmak istiyorsanız, bir ajanınız benimle buluşur. | Open Subtitles | "إذا أردتم إيقاف هذا الهجوم، عليكم أن ترسلوا عميلا لمقابلتي." |
| Bana zaman ayırdığınız için gerçekten minnettarım. | Open Subtitles | أنـا حقا أقدر لك أن تقتطع من وقتك لمقابلتي. |
| Müdür Gunderson, benimle buluştuğunuz için teşekkürler. | Open Subtitles | أيتها المديره جاندرسون ، شكرا لك جزيلاً لمقابلتي |
| Görüşmeyi hemen kabul ettiğin için sağ ol. | Open Subtitles | شكراً لمقابلتي في فترة وجيزة |
| - Görüşmeyi kabul ettiğiniz için teşekkürler. | Open Subtitles | ـ عذراً على تأخري ـ أشكرك على موافقتك لمقابلتي |
| - Benimle hemen görüştüğün için sağ ol. | Open Subtitles | حسناً، قم بإدخالها شكراً لك لمقابلتي |
| Silahını al ve benimle buluşmaya gel, her şeyi açıklayacağım. | Open Subtitles | خذي السلاح وتعالي لمقابلتي وسأشرح كل شيء |