| Ülke sınırları dışında bir yere giderdik diye düşündüm. | Open Subtitles | كنت أفكر بأن ننتقل لمكاناً ما خارج البلاد | 
| Daha iyi bir yere geçip seni arayacağım, tamam mı? | Open Subtitles | سأتصل بكِ عنما أصّل لمكاناً أفضل, أتفقنا | 
| Birini bulup, daha tenha bir yere götürmek mi? | Open Subtitles | لكي تجد احداً ما لمكاناً ما لكي تحضى بالخصوصية أكثر | 
| Başka bir yere git Kendini zorlama | Open Subtitles | {\fnAF_Jeddah\fs24\cHFFFFFF\3cHFF0000} . إذهبْ لمكاناً آخر . خُذ الأمور ببساطة | 
| Aklımda, iyi bir yere gidiyorum. | Open Subtitles | في عقلي ، اذهب لمكاناً لطيفاً مثل ذكري | 
| Kalıbımı basarım onu bir yere nakletmişlerdir. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنهم نقلوها لمكاناً ما | 
| Saklanacak bir yere ihtiyacım var, tamam mı? | Open Subtitles | أحتاج لمكاناً كي أختبأ | 
| Saklanacak bir yere ihtiyacım var, tamam mı? | Open Subtitles | أحتاج لمكاناً كي أختبأ | 
| Bir yere bırakmamı ister misin? | Open Subtitles | أتريد ان اوصلك لمكاناً ما؟ | 
| Bir yere mi gidiyorsun? | Open Subtitles | أذاهبة لمكاناً ما ؟ | 
| Evet, buradan çıkmana izin vereceğim, sonra seni başka bir yere götüreceğim. | Open Subtitles | ثم سأخذك لمكاناً آخر بالأسفل... | 
| Daha iyi bir yere gitti. | Open Subtitles | لقد رحل لمكاناً أفضل | 
| Kalacak yere ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | كنت بحاجة لمكاناً للمكوث. | 
| Başka bir yere taşınacaksın demek. | Open Subtitles | لذا سأذهب لمكاناً أخر. | 
| Ama o vasiyetname okunduktan sonraydı. Susannah'nın da bir yere gittiğini hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر (سوزانا) ذهبت لمكاناً ما ايضاً | 
| Bir yere mi gidiyorsun Morgan? | Open Subtitles | أذاهب لمكاناً ما، يا (مورغان) ؟ |