Bu akşam polis olay yerine ulaştığında adı ve soyadı aynı harfle başlayan genç bir kızı silah tehdidiyle alıkoyuyordu. | Open Subtitles | عندما وصلت الشرطة لمكان الحادث هذا المساء لقد كان يحتجز سيدة شابة تحت تهديد السلاح سيدة شابة و التي أول حرفين من إسمها يتشابهان |
Gördünüz mü bakın, suçlular her zaman olay yerine geri dönerler. | Open Subtitles | ارأيت ، دائما ما يعودون لمكان الحادث |
Jack'in olay yerine gittiğini sonra da ambulansla olay yerinden uzaklaştığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أن (جاك) ذهب لمكان الحادث ومن هناك سار بعيدًا بسيارة الإسعاف |
- Ne? Bir çocuğu patlamadan korumak için kaza yerine atladı. | Open Subtitles | وهرع لمكان الحادث لحماية طفل من الإنفجار |
Grey's Anatomy'de daha önce... Bu Süpermen protokolü çiğneyip kaza yerine koştu ve patlamada bir çocuğa siper oldu. | Open Subtitles | Grey's Anatomy سابقا في سوبرمان هنا خالف التعليمات وركض لمكان الحادث |
Mallory olay yerine gelmeni istiyor. | Open Subtitles | مالوري" يرغب منك المجيئ لمكان الحادث |
olay yerine ilk varan hep Ilene oluyor. | Open Subtitles | دائماً مّا تكون (آيرين) أوّل الواصلين لمكان الحادث. |
Teğmen Miller olay yerine vardığında büyük bir cesaret gösterdi. | Open Subtitles | أظهرَت الملازم (ميلر) شجاعة كبيرة عندما وصلت لمكان الحادث. |