| Sağır bir kadının bir suikastçıyı duyması zor olur, değil mi? | Open Subtitles | إنه لمن الصعب على امرأة صماء أن تسمع صوت القاتل وهو يقترب أليس كذلك ؟ |
| Bu kadar büyük bir adamı tek başına taşıman zor olur. | Open Subtitles | رجل كبير كهذا؟ إنّ لمن الصعب تنفيذ المُهمّة بنفسك. |
| Antarktika'dan daha değişik bir yer hayal etmek zor. | Open Subtitles | إنه لمن الصعب تخيل مكانٍ أكثر اختلافاً من أنتارتيكا. |
| Antarktika'dan daha özel bir yer hayal etmek zor. | Open Subtitles | إنه لمن الصعب تخيل مكانٍ أكثر اختلافاً من أنتارتيكا. |
| Reddedilmek zordur, değil mi Jimmy? Hem de iki kez. | Open Subtitles | إنه لمن الصعب الشعور بالرفض ، أليس كذلك جيمى ؟ |
| Eğer düşünecek olursanız, cetvel kullanarak yuvarlak kolonları ölçmek gerçekten zordur. | TED | فكروا بالموضوع .. انه لمن الصعب قياس الاعمدة الدائرية باستخدام المسطرة المستقيمة .. |
| İki tarafın da senden nefret etmesi zor bir durumdur. | Open Subtitles | إنهُ لمن الصعب أن تكون مكروهاً من الطرفين. |
| Tüm bu zımbırtıların buradayken bir şey bulmak gerçekten zor. | Open Subtitles | انه حقا لمن الصعب العثور على الاشياء ومقتنياتكم في الطريق |
| Odandan hiç çıkmıyorsan bir şeyleri satman biraz zor olur hani. | Open Subtitles | أعني، إنهُ لمن الصعب تقريباً بأن تبيع شيئاً وأنت لم تغادر الغرفة، صحيح؟ |
| Etraftayken çalışmak zor olur. | Open Subtitles | -إنّ لمن الصعب العمل وأنت مُمسك به . |
| Buna tanıklık etmek zor geliyor. | Open Subtitles | لمن الصعب المراقبة. |
| Benzer şekilde, sürekli hareket halinde olan atmosfer nedeniyle, astronomik kaynakları görmek çok zordur. | TED | و بشكل مشابه جداً بنفس الطريقة، انه لمن الصعب جداً رؤية المصادر الفلكية، بسبب الغلاف الجوي الذي يترك بشكل دائم |
| Bu çocuklarla dost olmak zordur. | Open Subtitles | أنه لمن الصعب تكوين صداقات مع هؤلاء الأشخاص |
| Beyninden 1000 volt elektrik geçerken sıçramak zordur, değil mi? | Open Subtitles | إنه لمن الصعب عليك التنقل بينما 1000 فولت من الكهرباء تمر من خلال دماغك، صحيح؟ |
| Yetişkin olduğunda bile anlaması çok zor bir şey. | Open Subtitles | لمن الصعب فهم ذلك، حتى عندما تكون كبيراً. |
| İki tarafın da senden nefret etmesi zor bir durumdur. | Open Subtitles | إنهُ لمن الصعب أن تكون مكروهاً من الطرفين. |
| Belirsiz bir gelecekle yaşamak gerçekten zor. | TED | إنه لمن الصعب حقًا أن تعيش حياة بمصير مجهول، وطي النسيان. |
| Böylesine sade, devasa olduğu kadar kırılgan olan bir şey daha düşünmek gerçekten zor. | TED | وإنه لمن الصعب التفكير في أن شيئًا عاديًا وضخمًا، قد يكون هشًا. |