| Sana söylemeyi istemedim çünkü beni ben olduğum için sevmeni istedim. | Open Subtitles | لم أرغب في إخبارك بذلك لأنني أريد منك أن تحبيني لذاتي |
| Benim için bunca yaptıklarından sonra seni hayal kırıklığına uğratmak istemedim. | Open Subtitles | بعد كلّ ما فعلتيه من أجلي، لم أرغب بأنّ أخيّب أملكِ. |
| Geri kalan ömrümü hapiste geçirmek istemedim bu yüzden tüm sermayemi buraya aktardım. | Open Subtitles | لم أرغب أن أمضي بقية حياتي بالسجن لهذا نقلت بقية أموالي إلى هنا |
| Ve ağlamak için tribünlerin altına girdin Çünkü kimsenin beni görmesini istemiyordum | Open Subtitles | و ذهبت مسرعة تحت مقاعد المشجعين لأني لم أرغب بأن يراني أحد |
| Anne, özür dilerim. Sana tüm bu olanları anlatmak istememiştim. | Open Subtitles | أمي ، آسفة، لم أرغب في إخبارك بكل هذه الأشياء |
| Misaki'nin böyle deli saçması bir lanet yüzünden öldüğüne inanmak istemedim. | Open Subtitles | لم أرغب في تصديق أن ميساكي ماتت بسبب لعنة عبثية كتلك |
| Çölde yok olan insanlar efsanesi yüzünden geniş hayal gücünü tetiklemek istemedim. | Open Subtitles | لم أرغب في تنشيط خيالك الواسع بأساطير حول أشخاص إختفوا في الصحراء |
| Pekala, yani bu yolu uzatmaktan fazlasıydı ama bunu telefondan yapmak istemedim. | Open Subtitles | حسنا،لم تكوني مجرد بنت صغيرة؟ لم أرغب أن أقول هذا عبر الهاتف. |
| İçimdeki boşluğu doldurmak için onu kullanmak istemedim. | Open Subtitles | لم أرغب في استخدامه لملأ كل ما بداخلي من خواء |
| Sadece taraf tutmak istemedim. | Open Subtitles | لم أوافق على التوقيع لأني لم أرغب في إثارة الإنتباه. |
| Evet, çocuğun odasına tek başıma gitmek istemedim de. | Open Subtitles | نعم، أنا فقط لم أرغب في الذهاب إلى غرفة الصبي بمفردي |
| Ben yanına gelip, işleri daha kötüye götürmek istemedim. | Open Subtitles | تبا، لم أرغب في أن أكون بغرفتك وأزيد الأمور سوءا |
| O kadar ki dans etmek istemedim. | Open Subtitles | كان الصوت عالي جدا و أنا لم أرغب في الرقص |
| Çünkü, Seema seni kaybetmek istemedim. Sensiz yapamam! | Open Subtitles | سيما لم أرغب فى أن أفقدك لما كنت أستطيع العيش بدونك |
| Yeni restore ettirdik. Çok değişmesini istemedim. | Open Subtitles | في الغالب أردت إعادته لم أرغب بتغييره كثيراً |
| Orda olduğumu bilmesini istemedim, | Open Subtitles | لم أرغب في أن يعرف أنني كنت في أي مكان قريب من هناك |
| Sadece, ben saklandım. Bunun bir parçası olmak istemedim. | Open Subtitles | عدا، أنني اختبأت من هذا لم أرغب بأن أكون جزءاً منه |
| Ve özellikle, bir yazar olmak bile kesinlikle istemiyordum. | TED | وفجأة لم أرغب حتى في أن أكون كاتبة على وجه التحديد. |
| Bunu yapmak istememiştim ama bana başka bir seçenek bırakmadın. | Open Subtitles | لم أرغب في عمل هذا، لكنك لم تترك لي خيارًا. |
| Tabiî ki açıktı. Penceremin kırılmasını istemem. | Open Subtitles | بالطبع، كانت مفتوحة .. لم أرغب أن تُكسَر نافذتي |
| Romantik Mezuniyet Balosu gecemize başlama planım böyle değildi. Sorun değil. | Open Subtitles | لم أرغب بأن تبدأ حفلتنا الرومنسية للتخرج كهذا |
| Olayların böyle gelişmesini istemezdim. Böyle olmamalıydı. | Open Subtitles | أعنى أن هذا رهيب و لم أرغب قط أن تجرى الامور بهذا الشكل |
| Ben istemediğim sürece hiçbir zaman bir erkeğe dudaklarımı değdirmeyeceğim. | Open Subtitles | ولا أضع شفتاي حول عضو رجل ما لم أرغب بذلك |
| İstemiyorsam kimseye bir şey söylemeyecekmişim. | Open Subtitles | قال لي أنه لا يتوجب علي قول أي شيء إذا لم أرغب |