| - hiçbir zaman çok kaba Gülmedim, yemin ederim. | Open Subtitles | لم أضحك هكذا في حياتي، أقسم لك لا أَصدق أن هذا قد يفوتك أوه |
| Komik bulmadığım hiçbir şeye Gülmedim, doğru olmayan hiçbir şey söylemedim. | Open Subtitles | لم أضحك أبداً على شيء غير مضحك و لم أقل شيئاً غير صحيح |
| Gülümsedim. Gülmedim. Gülmüştün seni lanet kelle! | Open Subtitles | لقد ابتسمت و لكنى لم أضحك - لقد ضحكت ملئ فمك - |
| Bunların hiçbirini onaylayamam ama uzun zamandan beri hiç bu kadar gülmemiştim. | Open Subtitles | لا أوافق على شيء من هذا، لكن لم أضحك منذ زمن طويل |
| Geçmiş olsun mesajına da gülmemiştim şimdi de Gülmüyorum. | Open Subtitles | لم أضحك حين كتبتها على رسالتك لي بمناسبة شفائي ولم أضحك الآن |
| Gülmüyorum. | Open Subtitles | لم أضحك |
| Hiç bu kadar Gülmedim. Seni buraya getirmeliyim. | Open Subtitles | لم أضحك هكذا من قبل يجب أن أحضرك هنا. |
| Gülmedim, gülümsedim. Beğendim yani. | Open Subtitles | لم أضحك لقد ابتسمت لقد أحببت الاسم |
| Ben hiç Gülmedim. Biliyor musun? | Open Subtitles | هراء، لم أضحك قط |
| Daha Gülmedim zaten. | Open Subtitles | انا لم أضحك عليها بعد |
| Ben hiç Gülmedim. | Open Subtitles | أنا لم أضحك قط |
| Gülmedim. | Open Subtitles | لم أضحك. |
| Gülmedim. | Open Subtitles | لم أضحك حسناً؟ |
| "Beni son güldürdüğünden beri hiç bu kadar çok gülmemiştim." | Open Subtitles | لم أضحك مثل هذا منذ آخر مره لقد جعلتني اضحك هكذا |
| Uzun zamandır böyle gülmemiştim hiç. Bu çok iyiyidi ya! Ruhun gıdası resmen! | Open Subtitles | لم أضحك هكذا منذ وقت طويل، يا إلهي كان ذلك رائعاً لترفيه عن النفس |
| Sein terk ettiğini söylediğinde gülmemiştim. | Open Subtitles | .عندما قالت انها ستتركك ، لم أضحك |
| Teşekkürler. Uzun zamandır bu kadar gülmemiştim. | Open Subtitles | شكراً لك لم أضحك هكذا منذ زمن بعيد. |
| Gülmüyorum. | Open Subtitles | أنا لم أضحك ! |