"لم أكن أدرك" - Traduction Arabe en Turc

• fark etmemiştim
• farkında değildim
• olduğunu bilmiyordum
• fark edemedim
• fark etmemişim
• fark edememişim
• farkında değilim
• farkına
• farketmemiştim

Bunun, bu kadar evrensel bir deyiş olacağını fark etmemiştim.
لم أكن أدرك أن هذه العبارة ستكون بهذه العالمية.

Home Counties'in bu kadar güzel olduğunu hiç fark etmemiştim.
لم أكن أدرك في المقاطعات الرئيسية كانت جميلة جدا.

Beni bağışla, uzman bir hekimle konuştuğumu fark etmemiştim. Doktor... Patlama.
أعذرني , لم أكن أدرك أنِ أتحدث الي دكتورة مُحترفة؟

Ah özür dilerim hanım efendi bir bayanın saçını kestiğimin farkında değildim
أوه، أنا آسف، سيدتي. لم أكن أدرك أنا كان قص الشعر للسيدة.

Çikolata adli tıbbı konusunda bu kadar uzman olduğunu bilmiyordum.
لم أكن أدرك كنت قد رئيسيا في الطب الشرعي الشوكولاته.

- Ne? Kürsüde yalan söyleyecek kadar cesaretli olduğunu fark edemedim.
لم أكن أدرك أنه لديه الجرأة للكذب على المنصة

Kusura bakma, dinozor metabolizması konusunda uzman olduğunu fark etmemişim.
أنا آسف، لم أكن أدرك أن كان لديك معرفة الخبراء في نظم الميتوبلازما للديناصورات.

Arabanın uçurumun ucuna geldiğini fark edememişim.
لم أكن أدرك أنني متجه بالسيارة نحو الحافة

O parayı attığın zaman, ve kalmak istediğimi söylediğimde, o zaman fark etmemiştim, ama o sırada seni düşünüyordum.
عندما قلبت تلك العملة وقلت إنني أريد البقاء لم أكن أدرك حينها

Şimdiye kadar hiç fark etmemiştim ama senin karın da epey seksiymiş.
أنت تعلم، لم أكن أدرك ان زوجتك رائعة الجمال

Onun senin kadar inatçı olduğunu fark etmemiştim ama hâlâ senin bir şeyleri başardığını düşünüyorum.
لم أكن أدرك انه هو فقط عنيد مثلك ، ولكن ما زلت اعتقد أنه بامكانك تصحيح الامور.

Ayarı olmayan gecelik ergen sorunlarını ne kadar özleyeceğimi hiç fark etmemiştim.
لم أكن أدرك مقدار ما سأشتاق إليه هذه الجرعة الليلية من لهفة المراهقين

O günün pazar sabahı olduğunu fark etmemiştim ve yakalandım.
لكن لم أكن أدرك أنه كان صباح اليوم الأحد و ألقي القبض علي

Farklı bölümler olduğunu fark etmemiştim.
لم أكن أدرك بأنَ هنالِكَ جوانب مختلفة للشَقة

Kalp kırma konusunda bir zaman sınırı olduğunun farkında değildim.
لم أكن أدرك هناك حد زمني للقلوب المنكسرة

Patronun karısıyla yattığımın farkında değildim.
لم أكن أدرك أنني أعاشر حميمياً زوجة الرئيس.

- Komando okulu olduğunu bilmiyordum.
ساحر تماماً . لم أكن أدرك أنها مدرسة فدائيين

O kadar ünlü olduğunu bilmiyordum.
كما قلت أنت لم أكن أدرك أنه كان كبيرا جدا

Açıkçası ne kadar acil olduğunu fark edemedim.
من الواضح إنني لم أكن أدرك أن الأمر كان طارئ

Sen ve ailenin bu yeni anlaşmaya bu kadar karşı olduğunuzu fark etmemişim.
لم أكن أدرك أنك وكانت عائلتك جدا حتى معادية إلى ترتيب جديد.

Ne kadar şirin olduğunu fark edememişim.
لم أكن أدرك أنك لازلت جميلة للغاية

Ama... bu kadar uzaklara gittiğimin farkında değilim.
لكنني لم أكن أدرك انها قد تذهب إلى هذا الحد

Bunun hayatımdaki en muhteşem yolculuk olacağının farkına varmamıştım.
لم أكن أدرك أنها ستصبح الرحلة الأكثر إدهاشاً في حياتي

Peki, birçoğunuzun gitmeyi bu kadar çok istediğini farketmemiştim.
لم أكن أدرك أن العديد منكم يود الذهاب بلهفه