| Size söylemiştim, sahaya çıkmaya hazır değildim. | Open Subtitles | لقد أخبرتك أني لم أكن مستعدًا للذهاب إلى الميدان |
| Ben bu sorumluluğu almaya hazır değildim. | Open Subtitles | لم أكن مستعدًا للمسؤولية حينها |
| Ama ona doğrudan gitmeye hazır değildim. | Open Subtitles | لكني لم أكن مستعدًا للذهاب إليه مباشرة |
| Hazırlıklı değildim. | Open Subtitles | لم أكن مستعدًا. |
| Hazırlıklı değildim. | Open Subtitles | لم أكن مستعدًا. |
| Çok rahatladım, buna hazır değildim. | Open Subtitles | أشعر براحة شديدة. لم أكن مستعدًا لذلك. |
| Baba olmaya hazır değildim. | Open Subtitles | لم أكن مستعدًا لأصبح أبّ |
| hazır değildim. | Open Subtitles | لم أكن مستعدًا. |
| dinle, um... öncesinde Cristina ile konuşmak için hazır değildim, çünkü aramızdaki şey herzaman çok karışıktı. | Open Subtitles | (إيما)، (أوين). اسمعي... لم أكن مستعدًا للتحدث عن (كريستينا) من قبل، |
| hazır değildim! | Open Subtitles | لم أكن مستعدًا! |
| hazır değildim ya. | Open Subtitles | لم أكن مستعدًا |
| "Uzaylı Milleti"ne pek Hazırlıklı değildim. Sana zarar vermeyeceklerdir, bu yüzden o silahı beline koy. | Open Subtitles | لم أكن مستعدًا لـ(مدينة الفضائيين) لذا أخفض مسدسك |