| Hiçbir şey bulamadım, ama dizüstü bilgisayarında bir kaç e-posta buldum. | Open Subtitles | لم اجد شيئا ولكني وجد بعض رسائل البريد على حاسوبها المحمول |
| Birinin yaşı küçük ve biri polis memuruna saldırdı ve ben hala aradığım şeyi bulamadım. | Open Subtitles | حسنا , اسمعوا واحد منهما كان قاصر واخر اعتدى على شرطي وأنا ما زلت لم اجد ما أنا أبحث عنه |
| Kartları bulamadım, bunlar vardı yada Çıplak Eski-Örülmüş-Eşyaların-Çantası | Open Subtitles | انا لم اجد الكروت, اما هذا او التعرى بواسطة ادوات الماكينة القديمة |
| Eğer o zamana kadar azgın bir göçmen bulamazsam, burada kalmayı hak etmiyorumdur. | Open Subtitles | لو لم اجد مهاجره مثيره الى هذا الوقت لا استحق ان ابقى هنا |
| Joanne, eğer bu adamı bulamazsam çok kötü şeyler olacak. | Open Subtitles | جوانا اذا لم اجد هذا الرجل, اشياء سيئة جدا ستحدث. |
| Sonra da annem beni eve almadı, o yüzden bulamadım. | Open Subtitles | ثم طردتنى امى من المنزل لذا لم اجد الرقم |
| Bu korkunç yerden kurtulmak için bir kamyon bulamadım. | Open Subtitles | لم اجد اي شاحنه لتأخذنا بعيداً عن صفوف هؤلاء المتدينين |
| Ben bir sebep bulamadım da. Hmm, biliyormusun, düşününce, ben de bulamıyorum! | Open Subtitles | . لم اجد سببا . او اتعلمين , اذا فكرت بذلك ايضا لا استطيع ان اجد سببا |
| Üç numaralı partide Lily'i bulamadım. Ben de... | Open Subtitles | لم اجد ليلي في الحفلة رقم ثلاثة لهذا مشيت |
| Ne yazık ki benimle gerçekten anlaşabilecek birini bulamadım. | Open Subtitles | أخشى انني لم اجد احداً يمكنه أن يتلائم معي |
| 2000 yılından beri yaptığım ve hala devam ettirdiğim araştırma sonunda, hala bu yasayı bulamadım. | Open Subtitles | إستناداً على البحث الذي قمت به طوال عام 2000,ولازلت اقوم به .لم اجد ذلك القانون |
| Bebe yağı bulamadım o yüzden biraz tereyağı kullandım ve o da bana, bu daha da iyi olur dedi, işte... | Open Subtitles | لم اجد أي زيت اطفال لذا إستعملت قليلا من الزبد قالت إنه أفضل، لذا |
| Başkalarına sorabilirsin ama ben bulamadım. | Open Subtitles | يمكنك أن تسألي في الجوار ولكنني لم اجد اي منهم |
| Ben ait olduğum yeri bulamadım belki ama bu son sahne Buck'ın ait olduğu yerdi. | Open Subtitles | لم اجد مكاني في العالم ولكن هذا النهائي كان مكان باك |
| Yani, telefon kayıtlarına baktım, kredi kartı harcamalarını gözetledim, birçok yerde onu takip ettirdim... hiç bir kanıt bulamadım. | Open Subtitles | أقصد ، اننى كنت اتتبع بيانات هاتفه وبطاقاتة الإليكترونية وهذا فى مناسبات مختلفة ولكنتى لم اجد دليل واحد |
| Suç mahallerini inceledim ama hiçbir zaman bir cevap bulamadım. | Open Subtitles | بحث في مسارح الجريمة ولكن لم اجد اية اجابة |
| ...hücreyi... bul hiçbir şey bulamadım geliyorum... | Open Subtitles | وجدتي الخلية لم اجد شيئ سأرجع علي اي حال |
| Sorunum şu ki, evinde veya ofisteki bilgisayarında bir şey bulamadım. | Open Subtitles | المشكله اننى لم اجد اى شىء فى منزله او فى كمبيوتر مكتبه |
| Bilezikte temiz bir parmak izi bulamazsam... yaz tatilini Sollicciano'da hücrede geçirirsin. | Open Subtitles | اذا لم اجد بصمة كاملة له على السوار فسوف تقضى الصيفية في زنزانة في كوليكانو |
| Eğer Batıyı yakın zamanda "Vahşi" bulamazsam, gazetem harcadıklarımı benden kesecek. | Open Subtitles | اذا لم اجد امور جامحة في الغرب قريباُ سوف اتاخر في الموضوع |
| Yeni bir iş bulamazsam, ne yapacağım ben? | Open Subtitles | ما المفروض ان افعل ان لم اجد وظيفه اخري؟ |