"لم تتصل" - Traduction Arabe en Turc

• aramadın
• aramadı
• haber vermedin
• aramazsan
• aramaması
• çağırmadın
• aramadığına
• telefon etmedin
• aramamış
• aramıyor
• aramıyorsun
• aramadığını

Sana onca hediye yolladı ve sen onu aramadın mı?
هي ارسلت لك كل هذه الهدايا وانت لم تتصل ؟

Annem iki hafta önce sana mesaj bıraktıktan sonra aradın mı, aramadın mı?
أعاودت الإتصال بأمي أم أنك لم تتصل عندما تركت لك رسالة منذ أسبوعين؟

Ben Combs. Neden aramadın? Senden başka herkes iyi durumda.
هذا " كومبز" لماذا لم تتصل , الجميع فعل ؟

Bir hafta aramadı. Ben arayıp "Nasıl gidiyor?" diye sordum.
و لم تتصل بعدها لأسبوع كامل لذا إتصلت و قلت:

Beni aramadı bile. Böyle yapmazdı.
انها لم تتصل بى طوال النهار وهذا ليس من ديدنها

Çocukları bırakacağını neden bana haber vermedin?
لماذا لم تتصل بي وتقول بأنك ستقل الأطفال إليّ ؟ ؟

Dün gece evimizi aramadın değil mi?
أنت لم تتصل بمنزلنا ليلة أمس, أليس كذلك ؟

Yemek yapmaya başladım bile Ray. Neden beni daha önce aramadın? Kim bilir.
قد بدأت بالطبخ راي لماذا لم تتصل بي مسبقاً ؟

İyi vakit geçirdiğimizi sanmıştım ama aramadın. Ben de sen hiç aramadın diye aramadım.
و لم أتصل لأنك لم تتصل و أظن أنه لا مشكلة

Bu kadar muhteşemsem Evan, neden beni aramadın?
تعرف ؟ إذا أنا كنت رائعة إيفان لم لم تتصل بي

- Dün akşam niye aramadın?
هاى , لقد أتصلت بك الليلة الماضية لماذا لم تتصل بى؟

Seni aramadı. Blackberry arızalıydı.
لم تتصل بك, أنها المخطئ منسق مواعيدى عاطل

Trudy'e bir mesaj bıraktım,ama beni hiç aramadı.
تركت لترودي رسالة .. و لكنها لم تتصل بي ابداً

Kızın seni hiç aramadı bir kere, anlaştık mı?
فى المقام الأول ، إبنتك لم تتصل بك أبداً ، حسناً؟

Polis bizi yakın zamana kadar aramadı çünkü kızınızın yanınızda olduğunu, onu almış olabilceğini düşündüler.
لم تكن في العمل او مع اصدقائك الشرطة لم تتصل بنا لحتى وقت قرب لأنهم ظنوا ان ابنتك كانت معك

Bombaların kaybolduğunu anladığın anda, neden yetkililere haber vermedin?
عندما علمت أن القنابل مفقودة لماذا لم تتصل بالسُلطات؟

Eğer aramazsan, o zaman her şeyin iyi gittiğini anlayacağım.
ان لم تتصل فسوف أعلم بأن كل شيء كما يرام

Polisten sonra Oprah'ı aramaması beni şaşırttı.
أنا مندهش أنها لم تتصل بـ أوبرا حالما أنهت المكالمة مع الشرطة

Beni buraya ebeveynlik tavsiyeleri vereyim diye çağırmadın, değil mi?
أنتَ لم تتصل بي من إجل إستشارةٍ أبوية, أليسَ كذلكْـ؟

Öyle olsun. Gözlerini açtığı anda beni aramadığına inanamıyorum.
حسناً. لا أصدق أنك لم تتصل بي لحظة استفاق من غيبوبته.

- Niye bana bir telefon etmedin? Sana kötü bir şey mi oldu diye merak içinde burada yatıyorum.
لماذا لم تتصل بالهاتف، انا هنا أظن ان أمراً سيئاً قد حدث لك

Dedi ki, 20 dakika önce karınız aradı mı diye sorduğunuzdan beri karınız aramamış.
قالت أن أخبرك أن زوجتك لم تتصل خلال 20 دقيقة منذ أن سألت لو أنها اتصلت

Evet. Andrea iki gündür beni aramıyor.
نعم, و الان اندريا لم تتصل بي منذو يومين

Ama asla aramıyorsun. Senin haberini sadece internet üzerinden alabiliyorum.
لكن لم تتصل أبداً, و أعرف أخبارك خلال الإنترنت فقط

Yardım için neden F.B.I.'ı aramadığını sormak aptalca mı olurdu?
هل لي ان اسألك لماذا لم تتصل بالاف بي اي ليساعدوك