| Su kaynakları boyunca ne kadar yayılacağını ve durumun ne kadar kötüleşeceğini tahmin etmenin yolu yoktu. | TED | لم تكن هناك أي وسيلة لتوقع إلى أي مدى قد ينتشر في إمدادات المياه ومدى السوء الذي قد تصل إليه الأوضاع. | 
| 1993 yılında başkan olduğumda, Rusya'da bu kuruluşların hiçbiri yoktu. | TED | عندما أصبحت رئيساً عام 1993، لم تكن هناك أي من هذه المنظمات في روسيا. | 
| Yani zaten... Demem o ki ortada olası bir kazanç, müzakerelerle elde edilecek bir kazanç yoktu. | Open Subtitles | لذا لم تكن هناك أي نتيحة تُرجى من هذه المفاوضات | 
| Bildiğini bilmeme olanak yoktu. | Open Subtitles | كان هناك لم تكن هناك أي لي لأعرف أنه كان يعلم | 
| Orada bombalanacak gerçek bir hedef bile yoktu. | Open Subtitles | أنت تعلم أنه لم تكن هناك أي أهداف حقيقة لنقصفها هناك | 
| Cesedini bulan bendim. Etrafta kimyasal madde yoktu. | Open Subtitles | أنا كنتُ من وجد جثّته لم تكن هناك أي مواد كيميائية | 
| Geçen sefer hiç trafik yoktu, değil mi? | Open Subtitles | لم تكن هناك أي حركة المرة الماضية، صحيح؟ | 
| Bir şapka ve güneş gözlüğüyle plak kapağında oturan onunla bir kaydından başka, elimizde herhangi bir bilgi yoktu. | Open Subtitles | لم تكن هناك أي معلومات . باستثناء صورته جالسا على الغلاف . يرتدي قبعة ونظارات شمسية | 
| O ilk savaşta hiçbir kural yoktu. | Open Subtitles | لم تكن هناك أي قواعد بتلك المعركة الأولى | 
| Bugüne kadar dezenfekte işareti yoktu ama. | Open Subtitles | مع ذلك,لم تكن هناك أي دلالة على التعقيم حتى اليوم | 
| - Dinle, camda sayı falan yoktu birkaç tane çöp torbası vardı, onları da çöpe attım, hepsi bu. | Open Subtitles | لم تكن هناك أي أرقام على النوافذ لم يكن هناك سوى كيسي قمامة -فأخرجتها، هذا كل ما في الأمر | 
| - Bunu bitirmenin başka yolu yoktu. | Open Subtitles | لم تكن هناك أي طريقة أخرى كي تنتهي من هذا | 
| - İlk denemelerde olumsuz yan etki yoktu. | Open Subtitles | لم تكن هناك أي أثار جانبية في التجربة الأولى | 
| - Kalabalığın hoşuna gidecek etkisi altına alacak, hatta başka sanatçılar için tekrar kullanabileceğim bir şey bile yoktu içinde. | Open Subtitles | لم تكن هناك أي كبشه , لم يكن هناك أي شيء يمكنني إعاده توزيعه لاي فنان اخر | 
| Mecvut bir cevap yoktu çünkü bilgi ile iletişim kurmak için üzerinde anlaşmaya varılmış bir dokunsal dil yoktu. | TED | لم تكن هناك أي أجوبة متاحة بالفعل لغياب أي لغة "لمسية" شائعة متفق عليها لتوصيل المعلومات من خلالها. | 
| Seni bana getirmenin de başka yolu yoktu. | Open Subtitles | لم تكن هناك أي طريقة أخرى غير اخذك إلي | 
| - Ama görmen gerekir ki-- - Şansı yoktu. | Open Subtitles | لكن بالتأكيد أنتِ رأيتيه - لم تكن هناك أي فرصة - | 
| Muhbir falan yoktu ortada. | Open Subtitles | لم تكن هناك أي معلومات موثقة يعرفها | 
| İkincisi, Daya geçen hafta, ailenin ayak izini takip etmek için gizlice aramıza girmesinden önce sorun yoktu. | Open Subtitles | وثانياً, لم تكن هناك أي مشاكل حتى أتت "دايا" الأسبوع الماضي لتسير على خطى العائله | 
| - Bizim gelişimizden kaçtıklarına dair bir iz yoktu. | Open Subtitles | هناك... لم تكن هناك أي علامة على ان شخصا ما قد فر منذ وصولنا لكن... |