Kimsenin kullanmasına izin verecek tipte bir adam gibi görünmüyordu. | Open Subtitles | لم يبدو مثل الرجل الذى يترك نفسه لأحد أن يستغله |
O sadece bir iblis gibi görünmüyordu. O hiç tehdit değildi. | Open Subtitles | . لم يبدو كأنه مشعوذاً ، لم يكن مهدداً على الإطلاق |
Kennedy karantina hakkında konuştu ama bu kulağa pekte net gelmedi. | Open Subtitles | ،تحدث كينيدي عن الحجر والذي لم يبدو لفظًا دقيقًا |
Ancak, çene derisi daha öncekinin aynısı gibi görünmüyor. | TED | ومع ذلك ، جلد ذقنه لم يبدو كما كان من قبل. |
Ofiste bu kadar büyük gözükmüyordu. | Open Subtitles | لم يبدو بهذا الحجم في المكتب. ربما هي الإضاءة. |
Kabanı koyun yününden yapılmıştı ama eski gibi durmuyordu. | Open Subtitles | ، معطفه كَانَ صوفَ الحملِ . لكنه لم يبدو ممتازاً |
Kız arkadaşın dün gece kayıp kocası için hiç de endişeli görünmüyordu. | Open Subtitles | عندما اتت عشيقتك ليلة امس لم يبدو عليها القلق على اختفاء زوجها |
Sadece güçlü bir dava ile oraya gittiğimi düşünüyorum. Vay. Mutlu görünmüyordu. | Open Subtitles | أتمنى فقط أن أسير هناك مع أقوى قضية لم يبدو سعيدا ً |
Diğer bebekler gibi oynamaya pek hevesli değildi ve aslında benimle de pek ilgili görünmüyordu. | TED | لم يرد اللعب مثل باقي الاطفال. وحقيقة لم يبدو مهتم بي اطلاقا. |
Dar pantolonu, birinci sınıf sarı çizmeleri ve ipek şapkasıyla seyis üniformasının içinde hiç fena görünmüyordu. | Open Subtitles | حسنا ، لم يبدو سيئا فى زى السائس مع السروال الضيق و البوت ذو القمم الصفراء و القبعة الحريرية |
Bana veya Peder Moore'a hiç de öyle gibi gelmedi. | Open Subtitles | إنه فقط لم يبدو لي كاختلال عقلي ولا إلى الأب مور |
Uyuşturucumu yasal olarak elde etmek bana hiç bir zaman doğru gelmedi, ama bu iyi gözüküyor. | Open Subtitles | شراء حشيشي قانويناً لم يبدو لي سوياً، لكن يبدو لا بأس به |
Pek de rüya gibi gelmedi. | Open Subtitles | لم يبدو الأمر و كأنه حلم. لم يبدو الأمر و كأنه حلم. |
- Evet, onlar da endişeli görünmüyor. - Eh, onlar olmalıdır. | Open Subtitles | حسناً ، لم يبدو أنهم قلقين للغاية حسناً ، يجب عليهم أن يقلقوا |
Tabii.Bilirsin,benim durduğum yerden pek de öyle gözükmüyordu. | Open Subtitles | صحيح . أنتَ تعلم ،إنهُ لم يبدو أن الأمر انتهي من حيث كُنْتٌ أقف |
Şaka falan gibi hani. Ama bu adamlar şaka yapıyor gibi durmuyordu. | Open Subtitles | ولكن هذان الشخصان لم يبدو عليهم المزح |
Kelepçeleyip maske taktığımda bile karşı koymuyor gibiydi. Hemen pes etmişti sanki. | Open Subtitles | وضعنا الأغلال في يديها وغطينا عينيها ولكن لم يبدو منها أي مقاومة |
Bana öyle görünmedi, gördüğüm o kadar samimiyetten sonra. | Open Subtitles | لم يبدو ذلك لي، ليس من طريقة جلستهما كما رأيت |
Bu kulağa pek iyi gelmedi, değil mi? | Open Subtitles | حسناً, ذلك لم يبدو جيداً, أليس كذلك؟ |
Bebek yapmakla bir alakası yok gibi görünüyordu. | TED | إذ لم يبدو أنّ لها أي تأثير على إنجاب الأطفال. |
Son verdiğinizin tadı hiç de limon gibi değildi. | Open Subtitles | آخر واحد أعطيتوه لي لم يبدو طعمه مثل الليمون. |
Mükemmel! Antrenmanlarını gördünüz. Hiç daha iyi görünmemişti. | Open Subtitles | رائع, رأيتموه جميعاً في التدريب لم يبدو بأفضل من هذا الحال من قبل |
Kalbinin hissettikleri, pek bunlar değilmiş gibi geldi. | Open Subtitles | علي أن أقر أن ذلك لم يبدو نابعا من القلب |