| Bilin bakalım dev uzay lazeri projesinde çalışmak için güvenlik onayını kim alamadı? | Open Subtitles | خمّنوا من لم يحصل على تصريح أمنيّ للعمل على الليزر العملاق الفضائي ؟ |
| Çantamı didik didik aradım. Bahşiş alamadı. | Open Subtitles | لقد كنت أبحث في حقيبتي لم يحصل على بقشيش. |
| Bir şeyi yok. Uykusunu alamadı, o kadar. | Open Subtitles | إنـه بخير هو فقط لم يحصل على غفوته |
| İstediğini alamazsa alabilecek gücü var. | Open Subtitles | إذا لم يحصل على ما يريده فإن لديه القوه ليأخذه قسرا |
| Yakın zamanda alamazsa, ne kadar zamanı kaldığını hiç bilemiyorum. | Open Subtitles | إذا لم يحصل على واحدة قريباً لاأعلم كم من الوقت المتبقي لديه |
| Bence bu çok adil. O hiçbir zaman bir zam almadı. | Open Subtitles | حسناً، أظن ذلك مبلغاً عادلاً فهو لم يحصل على علاوة قط |
| Steinbrenner yarın calzone'unu almazsa ne yapacak ki? | Open Subtitles | ماذا سيفعل ستاينبرانر إن لم يحصل على الكالزون ؟ |
| Diyabetli bir adam zamanında yemeğini alamamış, kan şekeri çok fazla düşmüş ve komaya girmiş. | TED | وهذا الرجل المصاب بالسكري لم يحصل على طعامه في الوقت المحدد، فانخفض معدل السكر في دمه بشدة، وسقط بعدها في غيبوبة. |
| Şey, belki de katilimiz, bu turun biletlerini alamadı. | Open Subtitles | ربما أن قاتلنا لم يحصل على تذكرة ركوب |
| - Korsak binlerce çözdü ama, terfi alamadı. | Open Subtitles | كورساك حل الآلاف لكنه لم يحصل على ترقية |
| Halbuki şirketten de hiç para alamadı. | Open Subtitles | لكنه لم يحصل على أي مال خارج الشركة |
| Öküzü alamadı. | Open Subtitles | إنه لم يحصل على هذا الثور |
| En azından parayı alamadı. | Open Subtitles | علـى الأقل لم يحصل على المـال |
| Quinn, Bilgisayar'ı alamadı. | Open Subtitles | (كوين) لم يحصل على (التداخل). ونحن فعلنا. |
| Kızın babası, eşinizin kalbini alamazsa gelecek hafta ölecek. House. | Open Subtitles | سيموت والد الفتاة الأسبوع القادم إن لم يحصل على قلب زوجتك |
| Belki senin için satmaya başladı ve daha büyük bir ödeme istedi alamazsa, ihbar etmekle tehdit etti, sen de onu öldürdün? | Open Subtitles | وأراد دفع تعويضات أكبر وهدد بالإبلاغ عنكَ إذا لم يحصل على المال لذا قمتَ بقتله |
| Frank, bak şimdi, sığınakta saklanan 14 çocuğum var ve biri de eğer tıbbi yardım alamazsa kan kaybından ölecek. | Open Subtitles | أسمع، لدي 14 طفل مختبئين في ملجأ و واحد منهم سينزف حتى الموت إذا لم يحصل على رعاية طبية |
| O yanıtları almadı, onlara yanıtları verdi. | Open Subtitles | لم يحصل على الأجوبة ، وإنّما أعطاهم الأجوبة |
| Niye hiç ehliyet almadı sanıyorsun? | Open Subtitles | لماذا تعتقد أنه لم يحصل على رخصة قيادة أبداً؟ |
| İyi. - Parayı almazsa napacaını söyedi mi? | Open Subtitles | جيد إنه يتطلع إلى المستقبل هل أخبرك ما سيفعل إن لم يحصل على المال؟ |
| Ona nörotoksin verdim eğer dört dakika içinde panzehiri almazsa ölecek. | Open Subtitles | حقنته بسمّ عصبي. فإن لم يحصل على الترياق في أربع دقائق، فسيقتله. |
| Terfisini alamamış, dün gece sarhoştu... ve bana vurdu. | Open Subtitles | لم يحصل على ترقيته، ولقد كان سكرانا البارحة. وقام بضربي. |
| Yeterli genetik bilgiyi alamamış olmalı. | Open Subtitles | إنه لم يحصل على الكثير من الصفات الجينيه |