Ya gerçekten burada yaşamıyor ya da ortalığı temizlemeyi iyi biliyor. | Open Subtitles | إما أنه لم يعش هنا أو يعرف كيف ينظف جيداً |
Burada yüzyıllardır kimse yaşamıyor. | Open Subtitles | لم يعش أحد هنا أبداً لمئات السنين |
Uzun zamandır burada kimse yaşamıyor. | Open Subtitles | لم يعش أحد هنا منذ فترة طويلة. |
Burada bir süredir kimse yaşamadı fakat yaşanır hale getirilebilir. | Open Subtitles | لم يعش أحد هنا منذ فترة لكن سيعود المكان للحياة |
Burada bir süredir kimse yaşamadı fakat yaşanır hale getirilebilir. | Open Subtitles | لم يعش أحد هنا منذ فترة لكن سيعود المكان للحياة |
Zavallı 24 saat yaşayamadı. Gardiyanı ilgilendi onunla. | Open Subtitles | لم يعش المسكين 48 ساعة و تولى أمره حارسه |
İsa içlerinde yaşamıyor. | Open Subtitles | السيد المسيح لم يعش ضمنهم. |
Kime bağırıyorsun sen? Burada asırlardır kimse yaşamıyor. | Open Subtitles | لم يعش أحد هنا منذ قرون |
Sana söyledim. David uzun yıllardır burada yaşamıyor. | Open Subtitles | لقد أخبرتك بأن (ديفيد) لم يعش هنا منذ سنوات عديدة |
Burada kimse yaşamıyor mu yani? | Open Subtitles | اذن، لم يعش أحد هنا |
Bu adam burada yaşamıyor. | Open Subtitles | لأن هذا الرجل لم يعش هنا... |
Ormandaki hiçbir geyik onun yaşadığının yarısı kadar yaşamadı. | Open Subtitles | لأنه الغزال الوحيد الذي لم يعش أحد نصف حياته. |
Küçük kardeşim olacağı zaman annem de böyle söylemişti ama çok fazla yaşamadı. | Open Subtitles | ذلك ما قالته ماما عندما كانت ستضع أخ ذكراً لي لكنه لم يعش لمدة طويلة |
Birlikte çalıştıklarımı da- Hiç biri hikaye anlatacak kadar yaşamadı. | Open Subtitles | وجميع الأشخاص الذين عملت معهم لم يعش منهم أحد ليخبر بالقصص |
Ama açık bir zihinle bu aptallar herhangi yaşamadı şarapnel dolu | Open Subtitles | لكن لم يعش أي من هؤلاء الحمقي بصدر مليء بالشظايا |
Üzücüdür ki, Einstein denkleminin yıkım kadar tam anlamıyla bir yaratılış denklemi olduğunu görecek kadar uzun yaşamadı. | Open Subtitles | من المحزن أنه لم يعش "آينشتاين" ليرى أنّ معادلته كانت وبحقّ معادلة الخلق، إضافة للدّمار. |
Malesef Wegener teorisinin doğru çıktığını görecek kadar uzun yaşayamadı. | Open Subtitles | للأسف,لم يعش ڤيجنر ليري لحظة انتصار نظريته |
Sadece birkaç günlük bir bebekti ve yaşayamadı. | Open Subtitles | كان رضيعاً، عمره أيام و لم يعش |
Çocuğunu görecek kadar yaşayamadı. | Open Subtitles | لم يعش ليرى الطفل الذي أنجبه من (هايا). |