"لم يفعلها" - Traduction Arabe en Turc

• yapmadı
• yapmadığını
• yapmadığı
• yapmadıysa
• onun yapmadığına

Al Gore dünyayı değiştirmek üzere yola çıktığında bunu tek başına yapmadı.
عندما اراد ال جور ان يغير العالم من جديد لم يفعلها بنفسه

Bana seslenmesini bekledim ama yapmadı.
انتظرت طوال الوقت صياحه باسمي ولكنه لم يفعلها قط

Henri Young bu işi yalnız yapmadı. Bütün katilleri yakalayamadılar.
هنرى الصغير لم يفعلها بمفردة إنهم لم يقبضوا على كل القتلة بعد

Bundan önce hiçbir Lord Kumandanın yapmadığını yaptı ve Yabaniler'i kapımızdan geçirdi.
لقد ترك الهمج يدخلون عندنا، حيث لم يفعلها أي قائد من قبله

Onun yapmadığını sen de biliyorsun. Hepiniz biliyorsunuz.
أنتِ تعلمين بأنه لم يفعلها كلكم تعلمون ذلك

Henri Young bu işi yalnız yapmadı. Bütün katilleri yakalayamadılar.
هنرى الصغير لم يفعلها بمفرده انهم لم يقبضوا على كل القتله بعد

O bunu yapabilecek kadar soğukkanlı biri değil. Bunu o adam yapmadı.
إنه ليس من ذوى الدم البارد هذا الشخص لم يفعلها

Belki yapmadı fakat onun ne olduğunu bilebilir.
حسناً،ربما لم يفعلها لكنه ربما يعرف مالأمر

Ama o yapmadı ve siz kimin yaptığını biliyorsunuz, harika.
ولكنه لم يفعلها ,وانت تعلم الفاعل ؟ ? - رائع

Eval yapmadı anladık, ama Hawes neden o rüşveti almadı ki?
إيفل لم يفعلها.. لكن لماذا لم يقبل هوز الرشوة؟

Ama o yapmadı. Sana her şeyi anlattım.
ولكن ، هو لم يفعلها ، لقد أخبرتك بكل شيء

O yapmadı! O yapmadı! Söyle onlara, Tom.
انه لم يكن هو, هو لم يفعلها, أخبرهم يا توم, انا اعرف انه لم يفعلها,

Bildiğinize eminim ki böyle bir şey yapmadı çünkü kızı ben öldürmedim.
حسناً ، مثلما أني متأكد من أنك تدركين بأنه لم يفعلها لأنني لم أفعلها

Adamın sabıkası yoksa bu daha önce yapmadı demek değil.
لترى إذا كان يوجد قضايا قديمه بنفس الملابسات فقط لأن الرجل لايوجد لديه سوابق لا يعني بأنه لم يفعلها

Frasier yapmadığını söylüyor Frasier asla eşyalarımla oynamaz.
لأن فريجر قال أنه لم يفعلها.. و لا يعبث أبدا بأشيائي

Bakın, General, bizim için yapmadığını bilerek burada oturmak kolay, ama bir de onun tarafından bakın.
ونحن نعرف أنه لم يفعلها ولكن انظر للأمر من ناحيته

Sarhoş kıçı gülmeye başladı şöyle konuştu: "Şapsal polisler onun yapmadığını asla anlamayacaklar."
بدأ يضحك وهو سكران ويقول بأن الشرطه لم تعلم بانه لم يفعلها

Onun yapmadığını. Ama sanırım malların yerini biliyor.
انه لم يفعلها لكني اعتقد انه . يعرف مكان الجي اتش بي

Onun yapmadığını kanıtlamamız için bir haftamız var.
أمامنا أسبوعٌ واحد لإثبات أنهُ لم يفعلها

Ölümlü babamın asla yapmadığı tarzda beni onayladın!
أنت إستحسنت تصرفاتى بطريقة والدى البشرى لم يفعلها

- Altı yıl önce yapmadıysa, şimdi yapacaktır.
إذا لم يفعلها من ست سنوات فلن يفعلها الآن

Hatta onun yapmadığına eminim.
انا متأكد انه لم يفعلها