- Ve ekibinizin yarısı ölü. - Hiç kimse, herhangi birisini öldürmedi. | Open Subtitles | ـ ونصف الطاقم قد مات ـ لم يقتل أحد منا أي شخص |
Bildiğim kadarıyla kimseyi öldürmedi ama ben öldürdüm, sen de öldüreceksin. | Open Subtitles | على حد علمي فهو لم يقتل أحد ولكني قتلت وأنت ستقتل |
-Bir şeyden dolayı suçlu olabilir ama o aileyi o öldürmedi. | Open Subtitles | ربما يكون مذنبا في أمر آخر لكنه لم يقتل تلك العائلة |
Evet. Bana babamın kendini öldürmediğini ve bir kahraman olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرني أن أبي لم يقتل نفسه، بل أنه كان بطلاً.. |
Bildiğim kadarıyla Bay McCardle, hiçbir çocuk öldürülmedi. | Open Subtitles | على حد علمى ، مستر ماكاردل لم يقتل اطفال |
Bu adam karısını öldürmediyse cansiperane bir biçimde içeri girmeden önce en azından kendisiyle konuşulmayı hak ediyor. | Open Subtitles | انهم سياخذون الخسائر الكبرى, و اكثر عندما يقتل اكثر من رهينة. لو هذا الرجل لم يقتل زوجته, |
- Onlarca kadını o öldürmedi, o da bildiğimiz kadarı! | Open Subtitles | انه لم يقتل قريبا من عشر نساء أن نعرف من. |
Clay kendisini Irak ve Afganistan'da yaşananlardan dolayı öldürmedi. Clay kendisini ülkesine döndükten sonra kaybettiklerinden dolayı öldürdü. | TED | كما تعلمون، كلاي لم يقتل نفسه بسبب ما حدث في العراق وأفغانستان. لقد قتل نفسه بسبب ما خسره حينما عاد إلى الوطن. |
Ama henüz burada kimseyi öldürmedi. | Open Subtitles | وأحرقَ مصنعاً , ولكنه لم يقتل أحداً هنا بعد |
Ufak bir şüphem vardı ama ortadan kaldırdı. O kimseyi öldürmedi. | Open Subtitles | كان عندي شك بسيط ولكنه أوضحه، هو لم يقتل أحداً |
Sizlere diyorum ki tek bir gerçek var o da Jim Williams kimseyi öldürmedi. | Open Subtitles | سأقول أن حقيقة الأمر هي جيم ويليامز لم يقتل أحد |
Adımı değiştirecekler. Bunun ne olduğunu bilmiyorum. Neden "Stab 1" deki oyuncuları öldürmedi? | Open Subtitles | أنا لا أعرف حتى ماذا يطلقوا على لماذا لم يقتل أحد من الطعنة 1؟ |
Babam kimseyi öldürmedi ve eminim hiçbir fahişeyi kaçırmadı! | Open Subtitles | هذه ترهات، أبى لم يقتل أحد وبالتأكيد لم يختطف أى فتاة. |
Artık o, sadece üç kadını öldürmedi. On kadın öldürdü. | Open Subtitles | لم يقتل ثلاث نساء فقط بعدها, لقد قتل عشرة |
- Sen ve ben asık suratlarla, adamın karısını öldürmediğini anladığımız için üzülüyoruz. | Open Subtitles | أنت وأنا بوجوهنا الكئيبة أستسلمنا إلى اليأس لأننا إكتشفنا أن الرجل لم يقتل زوجتة |
Amos hırsızlık ya da kavga nedeniyle öldürülmedi. | Open Subtitles | عاموس لم يقتل فى سرقة او جريمة عادية او عراك |
Bakın, Rockwell, Barnes'ı öldürmediyse hiçbirini öldürmemiş olması muhtemel. | Open Subtitles | أعني، نظرة، إذا روكويل لم يقتل بارنز، فمن المرجح أنه لم قتل أي منهم. |
En azından kimse ölmedi efendim, bir de o yönden bakın. | Open Subtitles | سيدي ، أنظر الى الامور بشكل إيجابي لم يقتل أي شخص |
Karısını öldürmemiş olsa bile hapisten kaçmak hala bir suç. | Open Subtitles | حتى إن لم يقتل زوجته، فهروبه من السجن يعد جريمة. |
Yani, bu adam iki gün önce iş arkadaşını öldürmüş olamaz diyorsun? | Open Subtitles | إذاً هل تخبرني أن هذا الرجل لم يقتل زميلته قبل يومين؟ |
L, kimseyi öldürmedim biraz kur anlamına gelir. | Open Subtitles | أعنى ، القليل من التدليل لم يقتل أحد من قبل |
Bu herifin Rebecca'yı öldürüp seninle oynamadığını ne biliyorsun? | Open Subtitles | كيف لك أن تعلم أنّ هذا الرجل لم يقتل (ريبيكا) و أنّه لا يتلاعب بك الآن ؟ |
Arkady, Elia'yı öldürmediyse Patrick'i de öldürmemiştir. | Open Subtitles | إذا أركادي لم يقتل إيليا، انه ربما لا تقتل باتريك، إما. |
Öyle sanıyoruz ki sevdiklerinizi öldüren kişi Caveman değil. | Open Subtitles | نحن واثقون تماماً أنّ رجل الكهف لم يقتل أحبّائكم |