Jaynie'ye orada her ne olduysa kaza değildi, tamam mı? | Open Subtitles | أيا كان ما حدث لجين هناك لم يكن حادثا, حسنا؟ |
Jenna Donovan'ın ölümü bir kaza değildi, cinayetti. | Open Subtitles | كان الموت جينا لم يكن حادثا. اغتيل قالت. |
Şey, kafasından vurulmuş, merminin üzerine düşmediyse, bu kaza değildi. | Open Subtitles | آه، حسنا، تم إصابتها برصاصة في الرأس لذلك ما لم تكن قد تعثرت وسقطت على رصاصة، فإنه لم يكن حادثا |
Aslına bakarsan bu, bir kaza değil. | Open Subtitles | حسنا , انظر , هناك شيء , كان عليه , لم يكن حادثا. |
Prenses Joanne'un ölümüyle ilgili olarak... ..bunun bir kaza değil suikast olduğu yönünde kanıtlarım var. | Open Subtitles | تعلّق بموت الأميرة جوان... لدي دليل بإنّه لم يكن حادثا لكن إغتيال. |
Bir doktor olarak bunun bir kaza olmadığını ispatlayamam. | Open Subtitles | حسنا، كطبيب، لا أستطيع إثبات أنه لم يكن حادثا |
Clark ölmeden bunun bir kaza olmadığını söylemişti. | Open Subtitles | انطلق كلارك مع حشود قاسية جداً والكلام هو أنه لم يكن حادثا |
Baba, bu bir kaza değildi. Dan'i Krueger öldürdü. | Open Subtitles | أبي، إنه لم يكن حادثا كروغار قتل دان |
ama bu bir kaza değildi. | Open Subtitles | لكنه لم يكن حادثا لقد قلتيه بنفسك |
O gece olanlar kaza değildi. | Open Subtitles | ماحدث فى تلك الليله لم يكن حادثا. |
O bir kaza değildi. | Open Subtitles | الحادث لم يكن حادثا حقيقيا وفقا للتشريح |
Geçen seferde kaza değildi, Alison. | Open Subtitles | لم يكن حادثا فالمره الماضيه، أليسون |
Evet, bu bir kaza değildi! | Open Subtitles | هذا لم يكن حادثا |
O drona olanın da kaza olmadığını varsayıyorum. | Open Subtitles | أفترض ما حدث مع الطائرة لم يكن حادثا أيضا. |
Eminim yatta olanların bir kaza olmadığını anlamışsınızdır. | Open Subtitles | أنا متأكد من أنك تعرف الآن أن ما حدث على ذلك القارب لم يكن حادثا |