"لم يكن لطيفاً" - Traduction Arabe en Turc

• Hiç hoş değildi
• havalı değildi
• davranmadı
• nazik değildi
• hiç hoş değil
• iyi davranmazdı

Derken, ilk ayrılığını yaşadı, ki bu Hiç hoş değildi.
ثم تعرضت لأول انفصال عن فتى مما لم يكن لطيفاً

Sonunda kocası ilgilendi fakat Hiç hoş değildi.
في النهاية زوجها فعل، لكن الأمر لم يكن لطيفاً جداً

Ama iskelet adam kadar havalı değildi.
لكنه لم يكن لطيفاً مثل الرجل الهيكل العظمي

Savaş sonrası dünya ona hiç nazik davranmadı.
عالم ما بعد الحرب لم يكن لطيفاً نحوهُ

Çünkü bana karşı hiç nazik değildi.
لأنه لم يكن لطيفاً يوماً معي

hiç hoş değil.
هذا لم يكن لطيفاً.

O bana pek iyi davranmazdı.
لم يكن لطيفاً معي ...

Markette yaptığın Hiç hoş değildi.
لم يكن لطيفاً جداً ما حدث في السوق

Yaptığım Hiç hoş değildi. Ve daha yarı yolda... "Bu kızlarla ne yapıyorum ben?" dedim.
لم يكن لطيفاً منّي، و معظم الطريق أفكّر، "ماذا أفعل مع هذه الفتيات؟"

Bu Hiç hoş değildi.
هذا لم يكن لطيفاً

Bu Hiç hoş değildi.
ذلك لم يكن لطيفاً بالمرة

İlk olarak arabadan atıldım ki bu Hiç hoş değildi şimdi de Dante'nin parayı aldığını duyuyorum ve sen bunun hakkında bir şey bilmiyorsun.
في البداية، طُردت من الشاحنة لم يكن لطيفاً والآن أسمع أنّ (دانتي) حصل على المال

Hayır davranmadı.
لا ، لم يكن لطيفاً.

En sonuncusu bana pek iyi davranmadı, bilirsiniz.
آخر واحد لم يكن لطيفاً معي

Hayır Sherlock, bu nazik değildi.
كلا، كلا (شارلوك) ذلك لم يكن لطيفاً

Pekâlâ, bu hiç hoş değil.
حسناً، هذا لم يكن لطيفاً منكِ

- Bu hiç hoş değil.
-هذا لم يكن لطيفاً

Norma'ya karşı iyi davranmazdı.
لم يكن لطيفاً مع (نورما)