| Benim olduğum yerde hiç acı yoktu. Ama geri kalanında sana yardım edemem. | Open Subtitles | أين كنت، لم يكن هناك أيّ ألم، لكن البقية، لا يمكنني مساعدتك فيها. |
| çocuklarını gönderebilecek bir yer yoktu., | TED | لم يكن هناك أيّ مكان ليضعوا فيه أطفالهم. |
| Oraya ulaştığında, hiçbir fırsat yoktu, iş yoktu, ilerleme yoktu. | TED | عند وصوله، لم يكن هناك أيّ فرص، ما من وظائف، ما من حلّ. |
| O zaman Japonya ile herhangi bir rekabet yoktu. | Open Subtitles | في ذَلِك الوَقت لم يكن هناك أيّ منافسة مِنْ اليابان. |
| Annesinin tıbbi kayıtlarında ya da otopsi raporunda, VHL kanıtı yoktu. | Open Subtitles | ولكن لم يكن هناك أيّ دليل على وجود الداء بسجلاّت الأم الطبية أو تقرير تشريح الجثة |
| Erimiş bir cep telefonu kemeri. Telefon yoktu ama. | Open Subtitles | حزام ذو مشبك للهاتف الخليوي مذاب، ولكن لم يكن هناك أيّ هاتف خليوي |
| Kapıda işaret yoktu, içeriden de cevap gelmedi, ben de işimi yapmak için içeri girdim. | Open Subtitles | لم يكن هناك أيّ علامة على الباب ولا جواب، لذا دخلتُ للقيام بعملي. |
| Hayır. Hiç garip değildi. Gariplik yoktu. | Open Subtitles | لا ليس غريباً أبداً لم يكن هناك أيّ غرابة |
| Daha önceki maktuller arasında bağlantı yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك أيّ رابط بين الضحايا من قبل. |
| -Mücevherden sonra. Ama maalesef hiç mücevher yoktu. | Open Subtitles | كنتُ أستهدف المجوهرات، لكن لسوء الحظ لم يكن هناك أيّ منها. |
| Direk ofisinize gittim yardımcılardan birine haber verecektim ama içeri girdiğimde kimse yoktu. - Kimse yok muydu? | Open Subtitles | كي أبلغ النائب ولكن عندما دخلت لم يكن هناك أيّ هناك |
| Olay mahallinde kimse yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك أيّ شخص في مسرح الجريمة |
| Oysa cinayet mahallinde ayakkabı falan yoktu. | Open Subtitles | لكن لم يكن هناك أيّ أحذية في موقع القتل |
| Kazı makineleri yeni bir patlamayı tetikleyebilir! Çevre tetkikleri aylar öncesinden yapılmıştı. Hiç gaz belirtisi yoktu. | Open Subtitles | تم القيام بإختبار بيئيّ بهذا الموقع من شهر لم يكن هناك أيّ علامة لأيّ غاز... |
| Bombalamayla ilgili olduğu hakkında hiçbir bilgimiz yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك أيّ ذكر لعلاقته بالتفجير |
| Çöpten başka bir şey yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك أيّ شيء سوى النفايات. |
| O aşamada kaynak herkese açıktı ama arkada bugün geliştirmek için olan açık kaynak metodolojisi yoktu. | TED | في تلك المرحلة كان نظام مصدر وكان مفتوحاَ ولكن لم يكن هناك أيّ نية ، لإستخدام مبدأ النظام المفتوح المستخدم حالياَ لتطويره ، |
| Yani yıkım falan yoktu. | Open Subtitles | أقصد، لم يكن هناك أيّ تهديم. |
| Ortada ödev de yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك أيّ واجب. |
| Masada zarf yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك أيّ ظرف |