| Organ nakli bekleyen üç hastamız vardı ve donör bulmaya çalışırken onları hayatta tutmak için elimizden geleni yapıyorduk. | Open Subtitles | كان لدينا ثلاثة مرضى ينتظرون عمليات زرع للأعضاء وكنا نفعل ما في وسعنا لنبقيهم أحياء لحين العثور على متبرعين |
| Eğer aklımız varsa onları mutlu tutmak için her şeyi yaparız. | Open Subtitles | ولو أننا أذكيياء ، سنفعل أي شيء يمكنا لنبقيهم سعداء |
| Bu yüzden de onları uzak tutmak için büyük, rahat kutuların içine giriyoruz. | Open Subtitles | ولهذا نحيط أنفسنا بصناديق كبيرة مريحة لنبقيهم بعيداً عنا |
| Bu yüzden de onları uzak tutmak için büyük, rahat kutuların içine giriyoruz. | Open Subtitles | ولهذا نحيط أنفسنا بصناديق كبيرة مريحة لنبقيهم بعيداً عنا |