| Barda gündüz gündüz içki içelim mi? Bunu ayık yapmanın eğlencesi yok. | Open Subtitles | لنحتسي الشراب حتى فقدان العقل لا يوجد مرح في فعل هذا برزانة |
| Dilerseniz, bir şeyler içelim. | Open Subtitles | نستطيع أن نذهب لنحتسي شراباً . إذا كنتِ ترغبين ذلك . أعتقد أن هذا سيساعدكِ |
| Djura da asabi bir tip. Gel, seninle bir kahve içelim. | Open Subtitles | وجورا من النوع العصبي لنحتسي قدحاً من القهوة |
| Buradan defolup dışarıda bir yerde bir şeyler içmeye ne dersin? | Open Subtitles | ما رأيك ان نخرج أنا و أنت لنحتسي شراباً بمكان ما؟ |
| Beni 2017'ye sırf latte ve frappucino içmeye getirmediğini biliyorum dostum. | Open Subtitles | أعلم أنّك لم تعِدني لـ 2017 لنحتسي قهوة بالحليب وقهوة بالقشدة. |
| Evet, ben de öyle. Bir kaç bira alalım. Rahatlayacak bir yer bulalım. | Open Subtitles | أجل، أنا أيضاً، لنحتسي بعض البيرة نعثر على مكان للأسترخاء |
| Dinle, şu lanet şeyi bırakalım ve gidip birer bira içelim. | Open Subtitles | ، دعنا فقط ننتهي من هذا المكان ونذهب لنحتسي شراباً |
| Tamam. Tatlım, avlanmak zorunda değiliz. Hadi gidip birer içki içelim. | Open Subtitles | حسناً ، يا عزيزتي لن نذهب للمرح ، فقط سنذهب لنحتسي الشراب |
| Yarın akşam beraber bir içki içelim mi? | Open Subtitles | هيي هل تودين ان نذهب لنحتسي الشراب غدا ؟ |
| Hey, hadi. Altıncıyı da içelim. | Open Subtitles | هيا، لنحتسي الكأس السادس و لربما يكون السابع. |
| Birlikte çay içelim de, sana hazin öykümü anlatayim. | Open Subtitles | انضم إلى لنحتسي كوب من الشاي وعندها سأخبركَ بقصتي الحزينة |
| Geleceğe içelim Ve bulunduğun yeni yer. | Open Subtitles | لنحتسي شراب المستقبل و شراب المكان الجديد الذي تمتلكه |
| Şimdi, birer kahve içelim, olur mu? | Open Subtitles | هكذا والآن, لنحتسي كوباً من القهوة |
| Pekâlâ, öyleyse. Santa ile son kez içelim. | Open Subtitles | اذا لنحتسي شرابا أخيراً مع سانتا |
| Onu bira içmeye davet ediyorum ve bana dünyadaki bütün tutkusunun bir fark yaratmak olduğunu söylüyor. | TED | لذا قمت بدعوته لنحتسي مشروبًا و قام بإخباري عن شغفه ليكون عنصرًا مؤثرًا في هذا العالم |
| Dördümüz bir ara bir şeyler içmeye gitmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نخرج نحن الأربعة لنحتسي شراباً ذات مرة |
| Biz bir şeyler içmeye gidiyoruz siz de katılmak ister misiniz? | Open Subtitles | سنذهب لنحتسي بعض الشراب هل ترغب في مشاركتنا؟ |
| Arkadaşlarım "James, bir şeyler içmeye gidelim mi?" | TED | كان أصدقائي يقولون،"جيمس، هل تريد أن تأتي معنا لنحتسي شراباً؟" |
| Ben de. Biraz bira alalım. Keyif yapacak bir yer buluruz. | Open Subtitles | أجل، أنا أيضاً، لنحتسي بعض البيرة نعثر على مكان للأسترخاء |
| Evet, elbette. Haydi bir kokteyl alalım. | Open Subtitles | نعم بالطبع هيا بنا لنحتسي الشراب |
| Sana bir içki alalım. Sana kötü olmakla ilgili her şeyi anlatayım. | Open Subtitles | لنحتسي شرابًا "وسأنبئكِ حول مفهوم "الطالح |