| Dün sabah yürüyüşe çıkmıştım. | Open Subtitles | ذهبت لنزهة صباح أمس و أنزلقت في بعض الوحل ثم سقطت من فوق الوادي |
| Düşünüyordum da bu gece beraber ormanda yürüyüşe çıkmaya ne dersin? | Open Subtitles | كنت أفكر، ما رأيك بأن نتسلل لنزهة في الغابة الليلة؟ |
| yürüyüşe çıkarırdım ve tasma kullanmam gerekiyordu ama kullanmak istemiyordum. | Open Subtitles | خرجت معه لنزهة واضطررت لاستعمال سلسلة لم أكد أريد استعمال سلسلة |
| Babam piknik ayarlamıştı, ama annem babanla Metropolis'de. | Open Subtitles | أبي كان يخطط لنزهة لكنها الآن في متروبوليس مع والديك |
| piknik dediğin genellikle dışarıda yapılır. | Open Subtitles | نخرج لنزهة , بالعادة تكون في الهواء الطلق |
| - Pikniğe gidiyor musun? - Evet, sonunda kalkabilirsek. | Open Subtitles | هل ستأتين لنزهة خلوية نعم، لو أنتهينا من الطلاء |
| Kilise pikniğine de yetişmiş oldun. | Open Subtitles | وقد عدت بالوقت المناسب لنزهة الكنيسة |
| Sahibinin elinde tasmayı görünce yürüyüşe çıkarılacağını bilen köpekler gibiler. | Open Subtitles | مثل الكلب عندما تقوم تلتقطه ويعلم أنه ذاهب لنزهة |
| Ama bunu size nasıl telafi edebileceğimi biliyorum. Kim dışarıda yürüyüşe çıkmak ister? | Open Subtitles | لكنّي أعرف كيف أعوّضكم، من يودّ الذهاب لنزهة في الخارج؟ |
| DP: Şimdi, yürüyüşe çıkmak için evden ayrılıyorum - bir sakıncası yok değil mi? | TED | د ب: الآن، أنا أغادر المنزل. سأذهب لنزهة -- هل تمانعين؟ |
| -Hadi! Çık! Pekala doktor, biraz yürüyüşe çıkalım. | Open Subtitles | أيها الطبيب، هيا نذهب لنزهة صغيرة |
| Kafamı dinlemek için uzun bir yürüyüşe çıktım. ve geri döndüğümde Brent gitmişti. | Open Subtitles | ذهبت لنزهة طويلة لتنقية أفكاري " وعندما عدت أختفى " برينت |
| - yürüyüşe hazır mısın? | Open Subtitles | هل انت مستعد لنزهة على الاقدام ؟ |
| Bahçede piknik yapabilirim. | Open Subtitles | بأمكاني أن اتحمل لنزهة في المساء في الحديقة العامة |
| Gün ışığı yüzüğünü geri aldı. piknik için her şey hazır. | Open Subtitles | ها قد استعاد خاتمه النهاريّ، جميعنا مستعدّون لنزهة. |
| Belki de seni piknik sırasında tehdit etmiştir. | Open Subtitles | ربما أنها هددتك للخروج معها لنزهة غداء لطيفة |
| - Bir erkek, kız arkadaşı için bir piknik planlayamaz mı? - Şikayet etmiyorum. | Open Subtitles | -ألاّ يستطيع الرجل أن يخطط لنزهة مع فتاته ؟ |
| Küçük bir piknik yapmaya ne dersin? | Open Subtitles | ما رأيك لو ذهبتى معى لنزهة صغيرة ؟ |
| Pikniğe gidebilmek için fazlasıyla akşamdan kalma olurdun. | Open Subtitles | فأنت تكون ثملًا لدرجة أنك لا تذهب معها لنزهة |
| Daha önce hiç kaka pikniğine gittin mi? | Open Subtitles | هل ذهبتِ من قط لنزهة غائط |
| Ne bileyim, bisikletle dolaşmaya çıkarız, şapka falan almaya gideriz. | Open Subtitles | باستثناء العمل، مثل ان نذهب لنزهة على الدراجة أو لا أعلم، نشتري قبعات. |
| Kısa bir yürüyüşün her şeyi nasıl değiştirebileceğini hiç merak ettin mi? | Open Subtitles | هل تسائلتَ يوماً كيف لنزهة قصيرة أن تغيّر كل شيء ؟ |