"لن أسمح بحدوث" - Traduction Arabe en Turc

• olmasına izin vermeyeceğim
• olmasına izin vermem
• olmasına izin veremem
• olmasına asla izin vermem
• olmasına müsaade etmeyeceğim

Öyleyse ikimizden birine bir şey olmasına izin vermeyeceğim, söz veriyorum.
لذا أنا لن أسمح بحدوث أي شيء لكل منا أعدك بذلك

Bunun olmasına izin vermeyeceğim.
بعدة مكالمات هاتفية، فأنت مخطيء لن أسمح بحدوث هذا

Bir daha böyle bir şeyin olmasına izin vermeyeceğim. Sana söz.
أنا لن أسمح بحدوث ذلك مرة أخرى أعدك بذلك

Sana bir şey olmasına izin vermem, biliyorsun.
أنتِ تعلميّن بأني لن أسمح بحدوث مكروهٍ لكِ

Evet, bunun...bunun olmasına izin veremem.
صحيح , لن أسمح بحدوث ذلك

Sana bir şey olmasına asla izin vermem.
لن أسمح بحدوث أي شيء لك

Bunun olmasına izin vermeyeceğim. Sen beni, ben de seni seviyorum.
حسناً, لن أسمح بحدوث هذا أنا أحبك وأنت تحبينني

İşlemediğin bir suçtan dolayı hem de. Tekrar bunun olmasına izin vermeyeceğim.
بسبب جريمة لم تقترفها لن أسمح بحدوث ذلك مجدداً

Kasabamızı yok etmen için seni affedemem. Çünkü yok olmasına izin vermeyeceğim.
لا يمكنني مسامحتك على تدمير بلدتنا، لأنّي لن أسمح بحدوث ذلك.

Ve ben bunun olmasına izin vermeyeceğim. Anladın mı?
.وأنا لن أسمح بحدوث ذلك أهذا مفهوم؟

Sana bir şey olmasına izin vermeyeceğim. Sana göz kulak olacağım.
لن أسمح بحدوث شيء لك لأنني سأهتم بك

Bu yasal değil. Bunu olmasına izin vermeyeceğim!
هذا غير شرعي لن أسمح بحدوث هذا

Böyle bir şey olmasına izin vermeyeceğim, sen de vermeyeceksin.
لن أسمح بحدوث هذا ولن تسمحى أنتِ

Bunun olmasına izin vermeyeceğim.
لن أسمح بحدوث ذلك

Bunun tekrar olmasına izin vermeyeceğim.
لن أسمح بحدوث هذا مجدّداً.

Bana inan ufaklık bunun olmasına izin vermem.
أيّتها الفتاة الصغيرة، صدّقيني حينما أقول أنّي لن أسمح بحدوث ذلك.

Bilmiyorum ama bize bir şey olmasına izin vermem, tamam mı?
لا أعلم ، لكن لن أسمح بحدوث أى مكروه لنا ، حسناً ؟

Korkma, sana bir şey olmasına izin vermem.
لا تقلقي، لن أسمح بحدوث مكروه لك.

Bunun olmasına izin veremem.
لن أسمح بحدوث هذا.

Bunun olmasına izin veremem.
لن أسمح بحدوث هذا

Bunun olmasına asla izin vermem.
لن أسمح بحدوث ذلك.

Hey, beni dinle. Bunun olmasına müsaade etmeyeceğim.
لن أسمح بحدوث هذا