| Çocuklarımın hayatının bir saniyesini bile kaçırmayacağım. Bunu atlatabilirsem. | Open Subtitles | لن أفوت لحظة من حياة أولادي طالما بإمكاني |
| Gelecek ay ödemeyi tek gün dahi kaçırmayacağım ucunda hırsızlık yapmak olsa bile. | Open Subtitles | لن أفوت موعد الدفع من الشهر القادم حتى لو أضطررت لسرقة المبلغ |
| Hayır, ama asla sünnet kaçırmam. Size biraz karışım getirdim. | Open Subtitles | ــ لا، لكنّي لن أفوت حفل ختان، أحضرت غموساً ــ شكراً |
| Fırsatları hiç kaçırmam. İşim bu. Biri soyunduğunda hiç kaçırmam. | Open Subtitles | فوت فرص هذا الرجل ولكني لن أفوت الفرصة الحقيقية |
| Sırf o başımın çaresine bakamayacağımı düşünüyor diye bir baş sayfa hikayesini kaçıramam. | Open Subtitles | لن أفوت فرصة الظهور على الصفحة الأولى فقط لأنّه يعتقد أنّي لا أستطيع أن أعتني بنفسي |
| O partiyi kaçıramam. Mikroplarından bir gün daha uzak durmam gerekiyor. | Open Subtitles | لن أفوت الحفلة، يجب أن أبتعد عن جراثيمه ليوم أخر |
| Kampanya varı, kaçıracak değildim ya. | Open Subtitles | كانت هناك صفقة رائعة بشأن المكسّرات. لن أفوت توفيراً كذلك. |
| - İşler gerçekten çok yoğun ama Shorty'nin doğum gününü kaçıramazdım, hayatta olmaz! | Open Subtitles | تعلمين كنت مشغولة بالعمل لكنني لن أفوت عيد ميلاد أختي أبداً |
| El Topo yarın değiş-tokuşa gelecek. Bu fırsatı kaçırmayacağım. Onu yakalamasak bile bu iş nasıl gider bilirsin. | Open Subtitles | لن أفوت هذه الفرصة حتى إن لم نمسك به، أن تعرف الطريقة، |
| Geçen sefer kaçırdığında, demiştin ki; "Haftaya erteleyelim söz veriyorum, bu sefer kaçırmayacağım." | Open Subtitles | حسناً ، أخر مرة فوتِ هذا قلتِ ، دعنا نفعل هذا... .... في أسبوع واحد من هذا اليوم و وعدتُ أنني لن أفوت هذا |
| Bir saat daha eğlenceyi kaçırmayacağım. | Open Subtitles | لن أفوت ساعة واحدة إضافية من المرح |
| Sadece bunları kaçırmayacağım için çok mutluyum. | Open Subtitles | أنا سعيد جداً فحسب. أني لن أفوت ذلك. |
| Yarınki uçağımı hiçbir şey için kaçırmayacağım. | Open Subtitles | اسمع ، لن أفوت طائرة الغد لأي سبب |
| Ne pahasına olursa olsun kaçırmam, seninle gurur duyuyorum. | Open Subtitles | لن أفوت أكبر ليلة لديكِ من أجل أى شيء، أنا فخور بكِ يا عزيزتى. |
| - Orada görüşür müyüz yani? - Dünyaları verseler kaçırmam. | Open Subtitles | نراك هناك إذاً لن أفوت الحفل حتى ولو أعطوني الدنيا كلها |
| Dairemden eşyalarımı almaya. Son uçağı kaçıramam. | Open Subtitles | لأحضر أغراضى من الشقة لن أفوت آخر طائرة |
| Tamam mı? Oğlumun maçını kaçıramam. | Open Subtitles | أنا لن أفوت مباراة ابني |
| Küçük kızımın doğum günü partisini kaçıracak değildim ya. | Open Subtitles | حسناً، أنني لن أفوت حفلة عيد ميلاد ابنتي الصغيرة. |
| Dünya tarihindeki son partiyi kaçıracak değilim. | Open Subtitles | بالطبع لن أفوت آخر حفلة في تاريخ العالم |
| Tüm eğlenceyi kaçıramazdım. | Open Subtitles | لن أفوت هذه المتعة. |
| Geldiğin iyi oldu. Bunu kaçıramazdım. | Open Subtitles | لن أفوت هذا الأعداد كبيرة هنا |