"لن ألمس" - Traduction Arabe en Turc

    • dokunmam
        
    • dokunmayacağım
        
    • elimi sürmem
        
    • elimi sürmeyeceğim
        
    • dokunmayacağıma söz
        
    Söz veriyorum, hiçbir şeye dokunmam ve sizin elemanlardan birinin yolunu kesmem. Open Subtitles أعِدْك أنّي لن ألمس أيّ شيء أو أعرقل مهمة فريقك، أقسم لك
    Saçlarımı birleştiririm ama küpelerime dokunmam... ..çünkü hala bir oyuncuyum. Open Subtitles أيا كان يا رجل, سأرتب شعري و لكن لن ألمس أقراطي لأني لازلت لاعبا
    Adamın kim olduğunun bir önemi yok, önemli olan kafamın içinde tekrarlayan o cümle: "Sonuna kadar desteye dokunmayacağım." TED لا يهم من كان الرجل كل ما يهم أن الجملة كانت تتكرر في رأسي: "لن ألمس الورق حتى النهاية"
    - Tüfeğe dokunmayacağım efendim. - Rica etmiyorum asker! Open Subtitles ـ لن ألمس البندقية، سيّدي ـ أنا لا أطلب منك، أيها الجندي
    Ben bunlara elimi sürmem tamam mı? Open Subtitles لن ألمس هذه السرطانات البحرية
    Bir daha hiçbirine elimi sürmeyeceğim. Open Subtitles فأنا لن ألمس واحدة أخرى مجدداً
    Sağol Jess! Hiç bir şeye dokunmayacağıma söz veriyorum. Open Subtitles شكرًا يا (جيس)، لن ألمس شيئًا..
    Asla bebek bezine dokunmam. Bebeğim, bazı Avrupa ülkelerinde, erkeklerin metresinin olması son derece doğalmış. Open Subtitles لن ألمس أياً من الفوط كل ما أود قوله هو أن هناك بلدان أوروبية
    Ben çizimleri yapıp resimleri çekerim ama hiçbir şeye dokunmam. Open Subtitles إسمع سأقوم بكل الرسومات والتصوير لكن لن ألمس شيئاً
    Çöplere gerçekten dokunmam gerekmeyecek, değil mi? Open Subtitles أنا في الحقيقة لن ألمس النفاياتِ، أليس كذلك؟
    İlişkimizin ne zaman biteceği belli olmaz ama devam ettiği sırada çok küçük de olsa kahvaltı edilmesi gibi bir ihtimal varsa ve sen beni uyandırmazsan bir daha asla penisine dokunmam. Open Subtitles أنت وأنا من الممكن أن تنتهي علاقتنا غدا من يدري، ولكن في الوقت الحالي إذا كان هناك إحتمالية بعيدة لتناول الإفطار أنت لم تقم بإيقاظي، أنا لن ألمس عضوك الذكري مرة أخرى
    O şeytan kutusuna hayatta dokunmam. Aynı hatayı ikinci kez yapmam. Open Subtitles لن ألمس ذلك الصندوق الشيطانيّ لن أكرّر ذلك الخطأ مرّتَين
    - Olmaz. O hastalıklı gübreye dokunmam. Open Subtitles لا محالة، لن ألمس ذلك المتبرّز المريض
    Masanın üzerinde bir deste kağıt, yaşlı bir adam ve bir iddia ile başlıyor. "Sonuna kadar desteye dokunmayacağım." TED تبدأ بأوراق اللعب على الطاولة ورجل مسن ومقولة: "لن ألمس الورق حتى النهاية"
    Senin için silahlara dokunmayacağım diye bir satır yazacağım mezar taşına. Open Subtitles سأفعل لك عبارة "لن ألمس بندقيات" خطوطاً لك
    Sadece bakacağım, dokunmayacağım. Open Subtitles أريد الرؤية وحسب، لن ألمس شيئاً -أنظر إلى علامات الرباط هذه
    Çok iyi olacağım. Hiçbir şeye dokunmayacağım, yemeklerini yemeyeceğim. Open Subtitles .. لن ألمس شيئاً , أو أتناول طعامهم
    Ben ilgilenirim. Kıza dokunmayacağım. Open Subtitles سأهتم بالأمر , لن ألمس هذه الفتاة
    Bak ne diyeceğim. Mutfağında hiçbir şeye dokunmayacağım. Open Subtitles سأخبرك بشيء، لن ألمس أي شيء في مطبخك
    Bir daha alkole elimi sürmem. Open Subtitles لن ألمس الكحوليات مرة أخرى
    Bak, söz veriyorum. Burnett'e elimi sürmeyeceğim. Open Subtitles -انظر، أعطيك كلمتي بأني لن ألمس (بورنيت )
    Hiçbir tutukluya dokunmayacağıma söz veriyorum. Open Subtitles -أعدك أنّي لن ألمس سجينة أخرى .

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus