Ölene dek caddeden karşıya geçmek isteyen ihtiyarı asla unutmayacağım. | Open Subtitles | إلى يومي الأخير، أنا لن أنسي ذلك الرجل العجوز يحاول عبور الشارع. |
Ne dilediğinizi asla unutmayacağım Maeyoungok... | Open Subtitles | أنا لن أنسي ابدا الذي تمنيت من اجله ، مايونغوك |
O kum tepesine tırmanıp, bu eski kırık dökük kampı ilk kez gördüğüm günü asla unutmayacağım. | Open Subtitles | لن أنسي اليوم الذي تسلقت فيه قمة ذلك الكثبان الرملي و رأيت فيه هذا المعسكر القديم المتهالك لأول مرة |
Onu, annemle tanıştırmak için buraya çağırdığım günü hiç unutmayacağım. | Open Subtitles | لن أنسي أبداً اليوم الذي طلبت منها هنا أن تقابل والدتي |
Sizi hiç unutmayacağım, efendim. | Open Subtitles | لن أنسي هذا سيدي |
O anlar ne demek istediğimi. Üzülme, Unutmam. | Open Subtitles | ـ ستفهم ما أعني ـ لاتقلق ، لن أنسي |
Bunu unutmayacağım. | Open Subtitles | لن أنسي ذلك أبداً. |
Bu korkunç günlerin gerilimini asla unutamayacağım. | Open Subtitles | أنا لن أنسي التوتر الساحق لتلك الأيام الشديدة |
Yaşadığım sürece o sesi asla unutmayacağım. | Open Subtitles | لن أنسي ابداً هذا الصوت طالما حييت |
Bana yaptıklarını asla unutmayacağım. | Open Subtitles | أنا لن أنسي الذي عملت لي. |
Sizi asla unutmayacağım, efendim. Asla. | Open Subtitles | لن أنسي سيادتكم أبدا |
O yüzü asla unutmayacağım anne. | Open Subtitles | لن أنسي .وجهها،أمي. |
- Yaptığını asla unutmayacağım kuzen. - Evet. | Open Subtitles | لن أنسي ما فعلتة أجل |
Seni doğrudan resife götürecekler. Yardımlarını asla unutmayacağım, anne. | Open Subtitles | أنا لن أنسي مساعدتك، .انه.. |
hiç unutmayacağım. | Open Subtitles | لن أنسي هذا أبداً |
O günü hiç unutmayacağım. | Open Subtitles | واليوم... .. لن أنسي اليوم ماحييت |
O okuduklarımı hiç unutmayacağım, - Yemin ederim. | Open Subtitles | لن أنسي ما قراءته أحلف بالله |
Eğer yaparsan, bunu asla Unutmam. | Open Subtitles | إذا ما قمت بها ، فأنا لن أنسي ذلك . |
Bunu unutmayacağım. | Open Subtitles | لن أنسي ذلك أبداً. |