| Ve bir kraliçe olarak, iftiralardan Kaçmayacağım, ve sen de yapmamalısın. | Open Subtitles | وكملكة , لن أهرب من الإفتراءات، ولا يجب أن تهرب أنت. |
| Silah kullanmasını biliyorum ve Kaçmayacağım. Şehre gidiyorum. | Open Subtitles | أعرف كيف أحمل سلاح و لن أهرب يا أبي أنا ذاهبً إلي المدينة |
| Her zaman kaçtığım gibi Kaçmayacağım. | Open Subtitles | هذا غير مهم حتى أنا لن أهرب مثل ما كنت أفعل دائماً |
| Ben Kaçmıyorum. Bırakmıyorum. Bu çocuğu kurtaracağım. | Open Subtitles | .لن أهرب من هنا ، لن أستسلم ، سوف أنقذ هذا الفتى |
| Numaramı biliyorsunuz ve Kaçmayacağımı daha iyi biliyorsunuz. | Open Subtitles | تعرفين رقمي و تعرفين أيضاً أنني لن أهرب. |
| Annemin de kendisi buna izin vermezse, benim kaçmayacağıma dair fantezisi var. | Open Subtitles | و أمي تتوهم أني لن أهرب لو لم تسمح لي بهذا |
| - Kaçmak istemiyorum. | Open Subtitles | لن أهرب. |
| Eğer korkmadığımı söylersem yalan söylemiş olurum ama Kaçmayacağım. | Open Subtitles | أكون كاذباً لو قلت أننى غير خائف لكننى لن أهرب |
| Şimdi, bu adamı nasıl yeneriz onu bulalım çünkü tekrar Kaçmayacağım. | Open Subtitles | الآن ، نحن بحاجة لمعرفة كيفية التغلب على هذا الرجل لأننى لن أهرب ثانية |
| Kaçmayacağım, ayaklarım boku yemiş vaziyette hem nerede olduğumuzu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لن أهرب ساقاى مسحوقتان و أنا حتّى لا أدرى أين نحن بهذه اللعنة ؟ |
| Kaçmayacağım. Aklından ne geçiyor bilmiyorum ama sana bir şey kanıtlamak için yapmadım bunu. | Open Subtitles | لن أهرب , ولا أعلم ما الذى يدور بعقلك |
| Daha fazla Kaçmayacağım. Kaçmaktan yoruldum. | Open Subtitles | لن أهرب بعد الآن لقد تعبت من الهرب |
| Annem kaçmamıştı ben de Kaçmayacağım. | Open Subtitles | أمي لم تهرب وأنا أيضاً لن أهرب |
| Kaldır şunu. Hapisten Kaçmayacağım. | Open Subtitles | ضع هذا جانباً أنا لن أهرب من السجن |
| Evet, savaşmayacağım, ama Kaçmayacağım da. | Open Subtitles | بالتأكيد لن أقاتل لكني لن أهرب |
| Kaçmayacağım. Çünkü beni incitebileceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لن أهرب لأنني لا أظنّ أنكِ ستؤذينني. |
| Ross, tekrar Kaçmayacağım. Sadece biraz temiz hava alacağım. | Open Subtitles | (روس)، لن أهرب مرة أخرى أودّ الحصول على بعض الهواء المنعش |
| Bunun onurla alakası yok, ve Ben artık Kaçmıyorum. | Open Subtitles | هذا ليس عن الشرف، وأنا لن أهرب أكثر من ذلك |
| Artık Kaçmıyorum, Mary Beth. Kim ne derse desin. | Open Subtitles | لن أهرب مُجدداً يا ماري بيث لا آبه لما يقوله الجميع |
| Sana Kaçmayacağımı söyledim. | Open Subtitles | لا، لقد أخبرتكِ لن أهرب |
| Annemin de kendisi buna izin vermezse, benim kaçmayacağıma dair fantezisi var. | Open Subtitles | و أمي تتوهم أني لن أهرب لو لم تسمح لي بهذا |
| - Kaçmak istemiyorum. | Open Subtitles | لن أهرب. |
| Anlamıyorsun ki. Ben polisten hayatta kaçmam, tamam mı? | Open Subtitles | إنك تغفل عن الجوهر أنا لن أهرب من الشرطة |
| Beni bu yedi yeşil sazla bağlarsan bir yere kaçamam. | Open Subtitles | لن أهرب منك إذا قيدتينى بالغصون السبعة الخضراء |
| Daha önce hiç kaçmadık. Şimdi de Kaçmıyorum. | Open Subtitles | نحن لم نهرب من قبل, لن أهرب الأن. |