| - O zaman kayık alamazsın. - O halde el koyarız. | Open Subtitles | عندها لن تحصل على القارب - نحن سناخذ واحدا فقط - | 
| Şişe kırıIırsa, depoziti alamazsın. | Open Subtitles | بحق الجحيم عندما تنكسر زجاجة مرهونة فإنك لن تحصل على النكلة الخاصة بك ثانية | 
| Bekçiler seni yakaladığında hiç para alamayacaksın. | Open Subtitles | سوف لن تحصل على أي مبلغ بعد أن يجدونا الحراس | 
| Ama bu parayı eline alamayacaksın. | Open Subtitles | ، ولكن درجة قريها منك كما لو كنت لن تحصل عليها أبداً | 
| Ne yaparsan yap Mika bu hayatta asla senin olmayacak. | Open Subtitles | مهما تنوي فعله لن تحصل على ميكا في هذه الحياة | 
| Matt ve Bay Fabulous'u o ballı işlerden asla koparamazsın. | Open Subtitles | لن تحصل على مات و السيد فابلوس بسبب رواتبهم العاليه | 
| Bu yolculuğun sonunda beş kuruş almayacaksın! | Open Subtitles | أعدك بذلك ، لن تحصل على آي شيء حتى نهاية الرحلة | 
| Lolipop falan isteme sakın. alamazsın. | Open Subtitles | لا تسأل عن أي مصاصات لأنك لن تحصل على أي منها | 
| Beni dinle sik kafalı acıklı, yalnız siktiğimin telsiz şovmeni, benden hiçbirşey alamazsın. | Open Subtitles | أسمع, انت وغد مريض أنت مثير للشفقة ووحيدفى عرض ناطق عرض واهم, أنت لن تحصل على أى شئ منى | 
| Ama birisi incinecek olursa benden hiçbirşey alamazsın. Yemin ediyorum. | Open Subtitles | لكن لن تحصل علي شيءً مني إذا آذيت شخص آخر, أقسم بذلك | 
| Maçtan önceki gece Beth'le dışarı çıkarsan, burs alamazsın. | Open Subtitles | انت لن تحصل على المنحة الدراسية اذا تأخرت بالخارج مع بيث فى الليلة السابقة للامتحان | 
| 26 doları alamayacaksın ve bunu denediğin için adisin. | Open Subtitles | لن تحصل على الستة وعشرين دولاراً وانت حقير لمحاولة ذلك | 
| -Hiçbir şey alamayacaksın. Sadece ömür boyu hapis yatacaksın. | Open Subtitles | لن تحصل على شيء قطعاً لا شيء باستثناء بقية حياتك بالسجن | 
| Bundan başka bir cevap alamayacaksın. | Open Subtitles | لديك الاجابة الوحيدة التي لن تحصل عليها ابدا | 
| asla olmayacak şeyler için ama yine de dikkatli olmak lazım. | Open Subtitles | من الأمور التي لن تحصل أبدا يلزم أن تبقى حذرا بشأنها | 
| Eşime ya da çocuklarıma birşey yaparsan, bu paraya asla ulaşamazsın | Open Subtitles | إذا فعلت أي شيء لها أو لأولادي لن تحصل على فلس | 
| Kısaca, hiç bir şey almayacaksın demek oluyor. | Open Subtitles | مما يعني وبشكل أساسي أنك لن تحصل على شيء | 
| Ve sen anneyi satın almıyorsun. | Open Subtitles | و أنت لن ترشو والدته، لن تحصل على الابن بطريقة مباشرة | 
| Ve ödeyecek parası kalmadığında daha fazla alamayacak ve ölecek. | Open Subtitles | .. وعندما تكون غير قادرة على الدفع ، لن تحصل على المزيد وستموت | 
| Domuz pirzolasından bir parça bile alamayacağını biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | إذاً, أنت تعلم أنك لن تحصل على شريحة اللحم, أليس كذلك؟ | 
| İşte bu yüzden, bunlardan birine asla sahip olamayacaksın. | Open Subtitles | أترى هذا لماذا لن تحصل أبدا على واحدة من هذه | 
| O parayı asla alamazsınız, benim adıma açılmış bir hesapta. | Open Subtitles | لن تحصل على هذا المال مطلقأ إنه في حساب بإسمي. | 
| Yakından bak, yoksa bu şansı bir daha elde edemezsin. | Open Subtitles | إنظر إليها عن قرب,بطريقة اخري أنت لن تحصل علي فرصة آخري | 
| O hiç istediğini alamaz, ve kim bilir nasıl sonuçlanacağını Acıyla. | Open Subtitles | لن تحصل أبدآ على مرادها ولا أحد يعلم لمن ستسبب الأذى | 
| Eğer hesabın spam olduğunu düşünüp yanlışlıkla askıya alırsak, bu şansı elde edemeyeceksiniz. | TED | لن تحصل على تلك الفرصة إذا قمنا بفصل هذا الحساب بالخطأ معتقدين أنه إزعاج. |