"لن تقبل" - Traduction Arabe en Turc

    • kabul etmeyecek
        
    • kabul etmez
        
    • kabul etmiyor
        
    • öpmem "
        
    • kabul etmeyeceksin
        
    • kabul etmeyecektir
        
    • kabul etmeyeceğini
        
    Ama, Thomas, o hiçbir zaman kiliseyi kabul etmeyecek. Open Subtitles لكن يا ثوماس , تعلم انها لن تقبل الكنيسة ابداً
    Mahkeme, evrakları akşam 8'den sonra kabul etmeyecek. Open Subtitles لن تقبل المحكمة أية وثائق بعد الثامنة مساءً
    Gururundan bedava yiyecek kabul etmez. Open Subtitles بعيداً عن الكرامة. هي لن تقبل الطعام مجانا.
    Mahkeme bunu asla kabul etmez. Open Subtitles وليس قريب لها ، المحكمة لن تقبل هذا أبداً
    Onu yanıma almak istiyorum ama kabul etmiyor. Open Subtitles كنت أود أن آخذها معي لكنها لن تقبل
    Eminim bunu kabul etmeyeceksin. Open Subtitles بالطبعِ لن تقبل بهذا
    Çin Hükümeti ikinci düzeyde bir konumu kabul etmeyecektir. Open Subtitles الحكومة الصينية لن تقبل بمنصب ثانوي بلطف
    Yoksulluğunu gidermek için,Wheal Grace'deki hisselerini,üçüncü bir kişi vasıtasıyla satın aldım,parayı bir hediye olarak kabul etmeyeceğini biliyordum. Open Subtitles إشتريت كل أسهمهِ في ويل جريس عالماً .بأنها لن تقبل المال كهدية
    - Hallie, gerçeği söylüyorum istifalarını kabul etmeyecek ve dava konusunda uzlaşmayacakmış. Open Subtitles هل لن تقبل الاستقالات و لن تسوي القضية
    Burada seni kabul etmeyecek birçok aile var. Open Subtitles هنالك الكثير من العوائل التي لن تقبل بك
    Ailesi onu kabul etmeyecek ya da onu öldürecekler! Open Subtitles عائلتها لن تقبل عودتها ... و عائلتك ستقتلها .
    Bunu kabul etmeyecek. Open Subtitles لن تقبل هذا
    İngiltere bunu kabul etmeyecek. Open Subtitles (إنكلترا) لن تقبل بهذا
    - İstifalarınızı kabul etmeyecek. Open Subtitles - هي لن تقبل استقالتكم .
    Beni bu işe bulaştırdığın için beni kabul etmez. Open Subtitles لن تقبل بعودتي لأنّكَ جررتني لهذا الأمر.
    Hükümetim asla kayıtsız şartsız teslim olmayı kabul etmez. Open Subtitles حكومتي لن تقبل الإستسلام الغير مشروط
    Hükümetim asla kayıtsız şartsız teslim olmayı kabul etmez. Open Subtitles حكومتي لن تقبل الإستسلام الغير مشروط
    Fakat sabah 1:35'ten beri Leona Lansing bizim istifalarımızı bile kabul etmiyor. Open Subtitles و لكن في 1: 35 هذا الصبح (ليونا لانسينج) لن تقبل استقالتنا.
    Kartımı kabul etmiyor. Open Subtitles الصرافة لن تقبل بطاقتي الآلية
    Rusya bizi kabul etmiyor. Ve sakın bunu bok etme. Open Subtitles و لن تقبل بنا (روسيا) بعد الآن و لا أريد أن تفسد الأمر هذه المرة
    Bak, İan seni cuma akşamı için akşam yemeğine davet edecek ve sen kabul etmeyeceksin tekrarlıyorum kabul etmeyeceksin. Open Subtitles أنظر، سيقوم (ايان) بدعوتك للعشاء في يوم الجمعه ،و أنت لن .. أكرر لن تقبل الدعوه
    Kasaba buradan o şekilde gitmenden sonra senin tekrar şerif olmanı asla kabul etmeyecektir. Open Subtitles . المدينة لن تقبل ابداً عودتك كـ عمدة . ليس بطريقة رحيلك
    Parayı hediye olarak kabul etmeyeceğini bildiğimden onun bilgisi olmadan parayı verebilmek için bir taktik planladım. Open Subtitles عالماً بأنها لن .تقبل المال كهدية قمتُ بالتدبير لفعل ذلك .بدون علمها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus