| Bak, ben ot çalmayacağım. Biz de ot satmayacağız. | Open Subtitles | أنظر,أنا لن أسرق الحشيش ونحن لن نبيع الحشيش |
| Bu 300 kopyayı asla satmayacağız. | Open Subtitles | ونحن لن نبيع حتى هذه الـ 300 نسخة |
| Sokak köşelerinde satmayacağız. | Open Subtitles | لن نبيع في الشوارع |
| O zaman şirketi satmıyoruz en azından şimdilik ve böyle bir fiyata değil. | Open Subtitles | إذاً نحن لن نبيع الشركة، على الأقل ليس في هذا الوقت وبذلك السعر |
| Çizim tahtasının başına gittiler ve yenilendiler farklı bir planla geldiler: Biz size telefon satmıyoruz, biz size aylık tarifeler satmıyoruz. | TED | ثم عادوا للوراء للوحة الرسم، وغيروا العتاد وأتوا بخطة أخرى: نحن لن نبيعك الهاتف نحن لن نبيع الخطة الشهرية |
| - Beklentileri ateşliyorum. - İlk 90 günde 1 milyon sattığımız falan yok. | Open Subtitles | ـ إنّي أهوّي التوقعات ـ إننا لن نبيع مليون في أول 90 يوم |
| - Beklentileri ateşliyorum. - İlk 90 günde 1 milyon sattığımız falan yok. | Open Subtitles | ـ إنّي أهوّي التوقعات ـ إننا لن نبيع مليون في أول 90 يوم |
| Dalkavuğun Boyd'a o toprağı satmayacağımızı çoktan söyledik. | Open Subtitles | أخبرنا من قبل خادمك " بويد " بأننا لن نبيع |
| ve Kaitlin'in de. Evi satmayacağız. Julie, hapse girebilirim. | Open Subtitles | . ونحن لن نبيع . (جولى) ، أنا يمكن أن أدخل السجن |
| Ah, bu şeyi asla satmayacağız. | Open Subtitles | لن نبيع هذا الشيء |
| Arka tarafında adam olan bu kamyonu satmayacağız. | Open Subtitles | لن نبيع شاحنه ورجل في الخلف |
| Bebeğin eşyalarını satmayacağız. | Open Subtitles | نحن لن نبيع أغراض الطفلة |
| Bebeğin eşyalarını satmayacağız. | Open Subtitles | نحن لن نبيع أغراض الطفلة |
| Hadi.. Evi satmayacağız | Open Subtitles | بربكِ, لن نبيع البيت |
| Çiftliği satmayacağız. | Open Subtitles | لن نبيع المزرعة. |
| biliyorum, beni burada istemiyorsun anneannemin evini satmıyoruz. | Open Subtitles | أعلم أنكِ لاتريدين تواجدي هنا لن نبيع منزل جدتنا |
| Evi satmıyoruz. | Open Subtitles | ، لن نبيع المنزل و سوف تأخذ سيارتك |
| Ona hiçbir şey satmayacağımızı söyledim. | Open Subtitles | قلت لها أننا لن نبيع شيئا |