"لن نسمح له" - Traduction Arabe en Turc

• izin vermeyeceğiz
• izin veremeyiz

Aradığımız şüpheli hem yerel hem uluslarası ekiplerden kurtuldu ve yine kurtulmasına izin vermeyeceğiz.
ونحن لن نسمح له بالنجاة بفعلته مرة أخرى.

Her an tekrar gelebilir ve birimizi götürmesine yine izin vermeyeceğiz.
سيأتي إلى هنا مجددًا، وعندما يأتي، لن نسمح له بأخذ واحدة منا مجددًا.

Bunu yapmamalı! Bunu yapmamalı! Buna izin vermeyeceğiz!
يجب عليه الا يفعل ، لن نسمح له سنوقفه

Ve yarın öğlene kadar çıkmasına izin vermeyeceğiz.
لكننا لن نسمح له بالخروج حتى ظهر الغد...

Ondan korktuğumuzu bilmesine izin veremeyiz yoksa canımıza okur.
لن نسمح له بأن يعرف أننا مذعورون منه, وإلا سيهزمنا!

Tehlike seviyesi düşene dek inmesine izin vermeyeceğiz.
لن نسمح له أن ينزل إلى معدل الخطر

Bizi bölmesine izin vermeyeceğiz, değil mi?
لا، لن نسمح له أن يفرق بيننا صحيح؟

Seni tekrar incitmesine izin vermeyeceğiz.
لن نسمح له بأن يؤذيكِ مرة أخري

- Hayır, yapamaz. İzin vermeyeceğiz.
-كلا , لن يفعل , نحن لن نسمح له

Bunu yapmasına izin vermeyeceğiz.
و لكننا لن نسمح له بذلك

- Buna izin vermeyeceğiz.
لن نسمح له بذلك.

Fakat ona izin vermeyeceğiz.
نقاط ضعفنا لكننا لن نسمح له

Bunu yapmasına izin vermeyeceğiz baba.
لن نسمح له بذلك, يا أبي

Jesse James'i tutuklamalarına izin vermeyeceğiz.
لن نسمح له بأعتقال جيسي جيمس

Ne seni ne de Gon'u öldürmesine izin vermeyeceğiz!
لن نسمح له أن يقتلكَ أو أن يقتل (جون)!

Olmasına izin vermeyeceğiz.
لن نسمح له.

İzin vermeyeceğiz.
لن نسمح له

Yakayı sıyırmasına izin veremeyiz.
ونحن لن نسمح له بالهروب بعيداً {\pos(192,220)}

Bunu yapmasına izin veremeyiz.
لن نسمح له

Bunun olmasına izin veremeyiz.
لن نسمح له