| Ve olumsuz cevap kabul etmiyoruz. | Open Subtitles | أجل, لن نقبل بالرفض إجابة إيها الرجل الصغير |
| Onların her neresi olursa olsun her hangi bir ülkeye iadesini kabul etmiyoruz. | Open Subtitles | لن نقبل تسليمهم إلى أي بلد مهما كانت |
| Söyleyeceğimiz bir şey var ve "hayır" kabul etmiyoruz. | Open Subtitles | نود أن نقول لكم شيئاً و لن نقبل بالرفض |
| Etmeyeceğimde çünkü anlaşmayı kabul etmeyeceğiz. | Open Subtitles | و لن أشكرك لأننا لن نقبل بالصفقة |
| Onların itinayla seçilmiş diktatörünü kabul etmeyeceğiz. | Open Subtitles | فنحن لن نقبل دكتاتورهم المختار |
| Öyleyse, artık kabul olmaz. Bunu kanıtladılar. | Open Subtitles | و نحن لن نقبل بهذا يجب ان يثبتوه الان |
| Her halükarda, olimpiyatlarda amatörleri istemiyoruz. | Open Subtitles | بأية حال، لن نقبل هواة في الألعاب الأولمبية |
| Kendisi ve ailesi bizi kandırmaya çalıştı, ama borcumuzu bozuk parayla kapattırmayacağız. | Open Subtitles | هو وأسرته يفكرون بإستغلالنا، لكننا لن نقبل ببعض مال الجيب. |
| Bunu asla kabul etmeyeceğimizi bilmeniz gerekir. | Open Subtitles | عليكأنتعرفي, أننا لن نقبل هذا الأمر. |
| Kastetmeye çalıştığım senin gibi İrlandalı pislikleri müşteri olarak içeri kabul etmiyoruz artık eskiden olduğu gibi. | Open Subtitles | ما أعنيه،هو أننا لن نقبل المزيد من المحسوبية ...من إيرلندي حثالة مثلك إذا صح التعبير |
| - 10 yılı kabul etmiyoruz. - Kaybedeceğiniz bir dava var Diane. | Open Subtitles | لن نقبل بـ10 سنوات - (حقيقةً, أمامك قضية خاسرة يا (دايان - |
| Hayır cevabını kabul etmiyoruz. Gözlerini açık tut. Yakınımda dur. | Open Subtitles | لن نقبل بالرفض، انتبهي وابقي قريبة |
| Rüşvet kabul etmiyoruz, efendim. | Open Subtitles | نحن لن نقبل أي رشوة، سيدي |
| Hayır, kabul etmiyoruz. | Open Subtitles | لا, لن نقبل بذلك أيضاً |
| Hayır, bu anlaşmayı kabul etmiyoruz. | Open Subtitles | كلا ، نحن لن نقبل هذه الصفقة |
| - Tazminatı kabul etmeyeceğiz. - Edelim demiyorum. | Open Subtitles | لن نقبل بتسوية - أنا لا أقول إنه علينا ذلك - |
| Başka bir hile kabul etmeyeceğiz. | Open Subtitles | لن نقبل بالمزيد من الألاعيب. |
| Ama yarın itibariyle Atlanticnet sağlık sigortasına sahip hastaları kabul etmeyeceğiz. | Open Subtitles | ولكن بدئاً من الغد، لن نقبل مرضى جدد من (أطلانطيكنت) للتأمين الصحيّ |
| Öyleyse, artık kabul olmaz. Bunu kanıtladılar. | Open Subtitles | و نحن لن نقبل بهذا يجب ان يثبتوه الان |
| Özel teklifimiz var, depozito istemiyoruz. | Open Subtitles | نعم ، العرض خاص لن نقبل بطاقات ائتمان |
| "ama borcumuzu bozuk parayla kapattırmayacağız." | Open Subtitles | "لكننا لن نقبل ببعض مال الجيب" |
| Hayır, bu insanların rahiplere karşı olan tek şansı, hepimizin tek şansı Ori'ı tanrı olarak kabul etmeyeceğimizi göstermek. | Open Subtitles | فرصتنا الوحيد ضد الرهبان.. هو أن نريهم أننا لن نقبل الـ((أوراي)) |