| Elbette Başaramayacak. Onca kan kaybetmişken imkansız. | Open Subtitles | طبعا لن ينجو مع خروج الدماء والأحشاء |
| Onu hastaneye götürmezsek Başaramayacak. | Open Subtitles | انه لن ينجو إلا إذا أخذناه إلى المستشفى |
| Elimizden gelenin en iyisini yaptık ama malesef Başaramayacak. | Open Subtitles | بذلنا قصارى جهدنا لكنّه لن ينجو. |
| Bu ayı beslenmeyi başaramazsa, hayatta kalamaz. | Open Subtitles | غير قادر على التغذية ، فإن هذا الدب لن ينجو. |
| - Asla başaramaz. | Open Subtitles | كنت أقول ربما لكننا على بعد 25 دقيقة ـ لن ينجو أبداً .. ـ حسناً، ماذا لو |
| Yaptıklarından paçasını kurtaramayacak. | Open Subtitles | ونأكلهما ذلك الوغد لن ينجو بفعلته |
| - Başaramayacak. - Hayır bunu yapamam. | Open Subtitles | ــ هو لن ينجو ــ لا , لن أقوم بفعل ذلك |
| Başaramayacak. Hepimizi yakalayacaklar. | Open Subtitles | لن ينجو وسيمسكون بنا جميعا |
| Başaramayacak gibi görünüyormuş. | Open Subtitles | يبدو انه لن ينجو منها |
| Bunu Başaramayacak. Ölüyor. | Open Subtitles | لن ينجو إنه يحتضر |
| Sana Başaramayacak dedim. | Open Subtitles | لقد أخبرتُك أنه لن ينجو |
| Lütfen işi hallettiğini söyle. Hunter Başaramayacak. | Open Subtitles | رجاءً أخبرني أنك قد انتهيت، فـ(هانتر) لن ينجو بدونها |
| O ambulansı götürmeliyiz hemen, Tom Başaramayacak. | Open Subtitles | علينا تحريك الحافلة الآن، وإلا لن ينجو (توم) من هذا. |
| Başaramayacak. Açık kap ameliyatına başlamalıyız. | Open Subtitles | لن ينجو , سأقوم بفتحه |
| O senin atlı karıncanda bir kez daha hayatta kalamaz. | Open Subtitles | إنه لن ينجو من جولة أخرى على لعبة دوامة خيلك الخشبية |
| Söz konusu bile olamaz dedim. Bebek yeterince büyümedi. hayatta kalamaz. | Open Subtitles | أخبرتكِ أن هذا ليس خيار متاح، لم يقضي وقت كافي بعد، لن ينجو |
| - Bebeği alacağız. - Hayır, almayacağız. hayatta kalamaz. | Open Subtitles | ـ سنقوم بتوليد الجنين ـ لن نفعل، فهو لن ينجو |
| Yoksa başaramaz. İngiltere'nin ve dünyanın tanıdığı en ulu kral ve en ulu babaya... | Open Subtitles | او ربما لن ينجو. ♪ ♪ لااعظم ملك واعظم اب |
| Paul, Martha'nın ölümünden paçayı kurtardı ama benimkinden kurtaramayacak. | Open Subtitles | بول استطاع أن ينجو بقتل مارثا ولكن... لن ينجو بجريمة قتلي أنا |
| Birkaç sterlin ve yağ çeken bir mektupla bundan kurtulamaz. | Open Subtitles | هو لن ينجو من هذا ببضع الجنيهات ورسالة ناعمة |
| Onu hastaneye götüremezsek kurtulamayacağını yüzbaşına söylemelisin. | Open Subtitles | أخبر القائد أنه لن ينجو |
| Fakat şimdi doğum yaparsam bebeğim hayatta kalamayacak değil mi? | Open Subtitles | لكن طفلي لن ينجو إن اضطررت لتوليده بهذا الشكل المفاجئ، صحيح؟ |
| Hastamın başka türlü hayatta kalamayacağını söyledim onlar da izin verdiler. | Open Subtitles | لقد أوضحت لهم إن مريضي لن ينجو بدونها واعطوني الصلاحية |