| Bu çiftlik ümitsiz. Şu doğuştan köylülere niye kulak vermediysem? | Open Subtitles | هذه المزرعة ميؤوس منها، لمَ لم أنصت لهؤلاء الريفيين المتخلفين؟ |
| Aslında, tüm Şeytan Mermeri bölgesinin nüusunu yeniden artırmak Şu adamların elinde. | Open Subtitles | في الحقيقة، يعود الأمر لهؤلاء الرجال للإعادة إسكان كامل منطقة رخامات الشيطان. |
| Şu canavarları dinlersen eğer sana ne yaparım biliyor musun? | Open Subtitles | إذا إستمعت لهؤلاء العجائز مرة أخرى أتعلمين ماذا سأفعل بك؟ |
| Size kalsa, yüzde elli şansınız olsaydı bizi Onlara yem ederdiniz! | Open Subtitles | اذا كانت أتيحت لك نصف فرصه لكنت سوف تطعمينا لهؤلاء الملاعين |
| Basit bir yanıt isterseniz, bu tuzları o insanlara ulaştıramamışız diyebilirsiniz. | TED | حسناً الإجابة السهلة هي أننا لم نعطي تلك الأملاح لهؤلاء الناس. |
| Şunlara bak, Şu rezil ufaklığı alkışIıyorlar. | Open Subtitles | أنظر إليهم.. يهللون لهؤلاء التافهين الصغار |
| Sence, erkekler aşırı süslenmiş Şu döl çöplüklerinde ne buluyor? | Open Subtitles | ماذا باعتقادك يجذب الأولاد لهؤلاء المتبرّجات اللاتي يظهرن كأوعية المَنْي |
| Çünkü biz gerçek dünyadayız, bu da Şu demek oluyor... | Open Subtitles | لهؤلاء من هم في العالم الحقيقي.. ما يعنيه هذا، هو.. |
| Ama oradakiler için gerçek tahmini Şu şekilde vermek istiyorum. | TED | لكن التوقعات الحقيقية لهؤلاء ، أود ان أوردها هكذا. |
| - Dur biraz Bobby Joe, şimdi sen bu atları Şu güneyli Johny'ye mi verelim demek istiyorsun? | Open Subtitles | انتظر لحظة، بوبيجو, هل تعني أنك راغب للتخلي عن الخيول لهؤلاء الكونفدراليين؟ |
| Şu küçük çocukları dinlemeni istiyorum hayatım. | Open Subtitles | أريد منك أن تستمع لهؤلاء الأطفال يا عزيزي |
| Burada oturmuş, Şu adamların en çok ter dökülen film hakkında tartışmalarını dinliyordum. | Open Subtitles | ظللت هنا أستمع لهؤلاء الرّجال يتجادلون حول الفلم الأكثر تعرّقاً بالتّاريخ |
| Bu yaratığı Şu gerizekalıların elinde oyuncak mı yapalım yani, bunu mu diyorsun? | Open Subtitles | تتوقع مني ان اسلم ذلك الوحش كالعبة لهؤلاء الحمقة |
| Onlara sanat direktörü olmak için orada çalışmaya karar verdim. | TED | قررت أن أكون.. أن أعمل كمدير للفنون لهؤلاء |
| Vernon, hattın aşağısına git ve Onlara tetikte olmalarını söyle- happy Joes | Open Subtitles | فيرنون , اذهب اسفل الخط وقل لهؤلاء الذين يطلقون النار |
| Şimdi evine git. Bu şehri kurtaramazsın! Bu insanlara hiçbir şey borçlu değilsin! | Open Subtitles | لا يجب عليك إنقاذ هذه البلدة إنك لا تدين بأي شيء لهؤلاء الناس |
| Şunlara bak. Büyük bir toplantı öncesi duş alırlar diye düşünürsün. | Open Subtitles | أنظر لهؤلاء المخابيل لقد إستحموا إستعداداً للمقابلة. |
| Bali'nin son siyah domuzları olan bu adamlar için alan yaptık. | TED | وافسحنا مجالا لهؤلاء الذين هم آخر الخنازير السوداء في بالي. |
| Bak, eğer bu insanlara neler olduğunu bulabilirsek belki Herbert ve onları kurtarabiliriz. | Open Subtitles | انظر . اذا كنا نعرف ماذا حدث لهؤلاء ربما نستطيع انقاذهم انقاذ هربيت |
| Üzerindeki bütün silahları bu adamlara vereceksin ve onlarla birlikte gideceksin. | Open Subtitles | سوف تقوم بإعطاء أي أسلحة لديك لهؤلاء الرجال وترحل معهم الآن |
| Bu insanların kurtarılmalarındaki tek umut, benim yüzümden suya düştü. | Open Subtitles | لقد ضاعت الفرصة الوحيدة لهؤلاء الأشخاص لكي يتم إنقاذهم بسببي |
| Bir tarafta, sadece çalışmaya müsait olanlar için, İş Bulma Kurumu yardımı var. | Open Subtitles | في المقام الأول، فإن منح معاش البطالة، هو فقط لهؤلاء القادرين والجاهزين للعمل. |
| Bu çocuklara konuşma yapmak için 1 saatliğine oraya götürülmüştüm. | TED | لقد كنت قد أتيت لأتكلم لهؤلاء الأطفال لمدة ساعة.. |
| Biz bu insanlar için marka ve kampanyamız el. | TED | لقد قمنا بتسليم علامتنا التجارية و حملتنا لهؤلاء الأشخاص |