| Ona yok olmasını söyle. Eğer kafasının uçmasını istemiyorsa tabi. | Open Subtitles | قل لها ان ترحل, إلا إذا كانت تريد نسف رأسها |
| Sam'i görürsen, lütfen Ona aramasını ya da eve dönmesini söyle. | Open Subtitles | أذا رأيت سام , فمن فضلك قل لها ان تعود للمنزل |
| Ona 3 ay boyunca çamaşır yıkamaktan uzak durmasını söyledim. | Open Subtitles | قلت لها ان تبقى بعيدة من الغسيل لمدة ثلاثة أشهر. |
| Ona ne olacağına bu kadın karar veremez, değil mi? | Open Subtitles | لا يمكن لها ان تكون مسؤوله عما سيحدث له, صحيح؟ |
| Hayat bizim yaptığımızdan biraz daha gizemli olabilir. biz diğer gezegenlerde nasıl bir yaşam olduğunu düşünürsek. | TED | الحياة يمكن ان تكون اقل غموضاً اكثر من ما اردنا لها ان تكون عندما حاولنا التفكير كيف يمكن ان تكون على كواكب أخرى |
| Ona, niçin kokuşmuş hayatına tekrar girmesine izin verdiğini bilmediğini söyledin. | Open Subtitles | قلت لها انك لم تعرف لماذا انك سمحت لها ان تعود فى حياتك القذره |
| Ona reçel kavanozlarını bulduğumu söyle ve ne zaman isterse uğrayabilir, evde olacağım. | Open Subtitles | قل لها ان لدى زجاجت الجلى هذه وفى اى وقت تريد ان تمر سوف يكونوا هناك |
| Benden bir içki istedi ama Ona kalmadı diyerek yalan söyledim. | Open Subtitles | لقد طلبت منى شراب ولكنى كذبت وقلت لها ان ليس لدينا اى منه |
| Ona Lloyd'un ve babasının onu aradığını söyle. | Open Subtitles | عندما تراها قل لها ان لويد واباها يبحثون عنها |
| Neyse Ona da bir hediye alırım. Bayan Forster beni herkesten üstün tutuyor diye darılmasına gerek yok. | Open Subtitles | ساشتري لها هدية، ليس لها ان تنزعج لان السيدة فورستر تفضلني اكثر. |
| Ona çok üzgün olduğumu söylemeye çalıştım, ama artık bunu hiç bilemeyecek. | Open Subtitles | وحاولت أن أقول لها ان كنت آسف ، لكنني لا اعتقد انها سوف نعرف حقا من أي وقت مضى. |
| Ona olanlar, kafasının lanet olasıca satanist ya da üçkağıtcı biri tarafından boktan düşüncelerle, | Open Subtitles | الذى حدث لها ان رأسها اصبحت مليئه بالخرافات عن طريق عابدة شيطان ملعونه |
| Ona bensiz başla dedim. İyi bir başlangıç değil. | Open Subtitles | لقد قلت لها ان لم اعد خلال دقيقتين ان تبدأ بدوني , على ان اعود |
| - Oraya dönmeme izin vermelisin. İstediğim her şeyi Ona yapabileceğimi göstermeliyim. | Open Subtitles | واظهر لها ان لدى القدرة على فعل ما اريده |
| Ona Büyük Duvar 'ın | Open Subtitles | لقد قلت لها ان سور الصين العظيم ليس الشئ الضحم الوحيد.. |
| Ona Büyük Duvar 'ın | Open Subtitles | لقد قلت لها ان سور الصين العظيم ليس الشئ الضحم الوحيد.. |
| - sonra da pipisini çıkarıp Ona çilekli dondurma olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | ..وبعد ذلك قلع ملابسه وقال لها ان عضوه ,عمود من ايس كريم الفرولة |
| Sadece Ona bu işin bittiğini söyle. Açıklamaya gerek yok. | Open Subtitles | فقط قل لها ان الأمر انتهى ولا توجد أي تفسيرات لازمة |
| Ona dediklerim hiç yeteri kadar iyi olmadı. | Open Subtitles | ما اقوله لها ان الأمور لم تكن جيده ابداً |
| Ona ne söylersem söyleyeyim, asla yeterince iyi değildir. | Open Subtitles | ما اقوله لها ان الأمور لم تكن جيده ابداً |