|         3 kızkardeş. Lorne her ay Caritas'a koruyucu büyü yapmaları için onları kiralıyor.         | Open Subtitles |          لورين * يَستأجرُهم للإخْتياَر * * تعويذه * مهدئه * على * كاريتاس         | 
|         Binbaşı Lorne, ateş açmak için iyi bir zaman.         | Open Subtitles |          رائد لورين, الآن يبدو وقت جيد لفتح نيرانكم         | 
|         Lauryn'i bulmalıyız. Dosyayı açabilir.         | Open Subtitles |          يجبُ علينا إيجادُ لورين, فقد تكونُ المفتاحُ في هذه القضية         | 
|         - Niye artık konuşmuyorlar? Lauryn'in komada ve bir yılı aşkındır makinaya bağlı yaşamasından olabilir.         | Open Subtitles |          لماذا توقفتا عن التواصل؟ ربما بسبب أنَّ لورين نائمةً في غيبوبة         | 
|         Lorraine; bu boktan yeri, iki alkolik yabancı ile paylaşacağımı düşünmüş.         | Open Subtitles |          لورين تعتقد بأنني أشترك في هذا الخندق مع غريبين يتعاطون الكحول         | 
|         - Lauren, ağır konuştun. - Sesimi inceltmiş olduğum halde mi?         | Open Subtitles |          لورين , كان ذلك لطيفاً حتي عندما يرتفع صوتي ؟         | 
|         Şimdi, pazarlamadan Shannon ve Chris, reklamlardan Lauren'la birlikte küçük bir kavga etmişler.         | Open Subtitles |          والآن, شانون وكريس من التسويق لديهم مشكلة بسيطة مع لورين من قسم الاعلانات         | 
|         Binbaşı Lorne, ateş açmak için iyi bir zaman.         | Open Subtitles |          رائد لورين, الآن يبدو وقت جيد لفتح نيرانكم         | 
|         Ondan sonra başlamışa benziyor. Binbaşı Lorne tek değil.         | Open Subtitles |          تلك تبدو بداية هذه الأشياء الرائد لورين ليس الوحيد         | 
|         Bu emirlere uyulduğunu denetlemek için Lorne'la beraber bir takım yolluyorum.         | Open Subtitles |          أنا سأرسل لورين وفريق للتأكد من إتباع تلك الأوامر         | 
|         ...Binbaşı Lorne seninle konuşmak istiyor. Olanlar hakkında kötü hissediyor.         | Open Subtitles |          الرائد لورين يريد التحدث إليك أنه يشعر بالسوء حيال ما حصل         | 
|         - Evet, benim. Burada Lorne ve Teyla da var.         | Open Subtitles |          نعم, أنه أنا ولدي لورين وتايلا نحن على متن السفينة الأم         | 
|         Annesi ve Lauryn'in hastane faturası resmen varlarını yoklarını almış.         | Open Subtitles |          إنَّ الفواتير الصحية الطبية لكلٍ من لورين ووالدتها قد قضت على ميزانتهما بالكامل         | 
|         Mesele o gece Lauryn'in başına gelenler.         | Open Subtitles |          إنَّ هذا إنتقامٌ متعلقٌ فيما حدثَ لـ لورين في تلك الليلة         | 
|         Kimse Lauryn'den bahsetmedi.         | Open Subtitles |          لم يذكرُ أحداً أيَّ شئٍ قط فيما يتعلقُ بـ لورين         | 
|         Ben, New York'ta davul çalarak Nas, Lauryn Hill, Thievery Corporation, TV on the Radio, the Spice Girls dinleyerek büyüdüm. Benim için müzik gerçeklikti.          | TED |          لقد نشأت في مدينة نيويورك، ألعب الطبول، الاستماع إلى ناس، لورين هيل وشركة ثيفري التلفاز على المذياع، بنات التوابل. وبالنسبة لي، الموسيقى كانت الحقيقة          | 
|         Lorraine'in evi, huzursuz duvarları daralırcasına her geçen gün küçüldü.         | Open Subtitles |          بيت لورين كان ينكمش كلما مر يوما وتزداد حيطانه اضطرابا         | 
|         Ayrıca, Tanrı ve Lorraine bir sebeple seni buraya getirdiler.         | Open Subtitles |          و هو و لورين نفسها جلبتك الى هنا لهذا السبب         | 
|         - Lauren! - Selam! Hayatımda üçüncü kez bir restorana geliyorum.         | Open Subtitles |          (أنظروا، إنها (لورين ومعها شابّ هذه ثالث مرة أكون فيها بمطعم         | 
|         - Lauren açmamamı tavsiye etti, o yüzden...         | Open Subtitles |          لورين اقترحت الا أفرغ ...حقائبي،لذا ارى ذلك         | 
|         LA: Dolayısıyla geleceğimizde ortak kamp gezileri olmayacaktı.          | TED |          لورين: لذلك لن يكون لنا أي رحلات تخييم مشتركة في المستقبل.          | 
|         LG: Salgın tanısını, insandan insana ciddi bulaşma tespit ettiğiniz anda koyabilirsiniz.          | TED |          لورين: في اللحظة التي ترى فيها أي بوادر إنتقال حقيقي للفيروس بين البشر.          | 
|         Mesela, ben Lauran'ın bilgisayarının ekran koruyucusunu Mitt Romney'nin resmi ile değiştirirdim ya da o arabamın arkasına Obama kampanya magneti koyardı.          | TED |          على سبيل المثال، أن أغيّر شاشة كمبيوتر لورين لصورة ميت رومني، أو أن تضع هي صورة مغناطيسية لحملة أوباما على ظهر سيارتي.          | 
|         Sophia Loren tam önümde duruyordu --tabii benden bir 30 cm kadar uzun kendisi, kabarık saç unsurunu ise hiç hesaba katmıyorum.          | TED |          وكانت صوفيا لورين كانت أمامي مباشرة، وكانت أطول مني بقدم بدون أن نقيس الشعر المنفوش          |