| Ajan Thomas Luiz hedefimizin yakınına yerleşti. | Open Subtitles | سنستهدف أماكن لا يمكنهم استبدالها. العميل طوماس لويز. |
| Luiz Henrique, zaafımı bağışla lütfen. | Open Subtitles | أرجوك, (لويز هنريكيه) إنسى إجازة الأسبوع |
| - Alo. - Lewis, benim. Her şeyi mahvettim. | Open Subtitles | مرحبا انه انا يا لويز انا فعلا مشوش الذهن |
| Baban muhteşem antropolog Louis Leakey ile çalışmıştı. | Open Subtitles | أبوك عمل مع لويز ليكي عالمة الإنسانيات العظيمة |
| Bunu hak ettiğinden dolayı değil Luis ve onun ekibine katlanamadığım için. | Open Subtitles | لَيسَ لأنى أعتقد انك تَستحقُّى هذا ، تينا، لكن لأن اريد هزيمة لويز وفريقه |
| Bilmeni isterim ki, Louise, o davetkâr Ashley Vickers benim fikrim değildi. | Open Subtitles | اريدك ان تعرفى يا لويز ,ان فكرة دعوة اشلى فيكرز ليست فكرتى |
| Ruiz, Lobos'la buluşmasını onaylayınca ihtiyacımız olan her şey elimizde olacak. | Open Subtitles | سنحصل على كل ما نريد من (لويز) بشأن اجتماعه مع (لوبوس) |
| Luiz'i biraz tanıyorsam eminim buraya gelecektir. Hey! | Open Subtitles | (لا تقلقا، سوف نجد (لويز نحن حيث يجب أن نكون |
| Luiz, lütfen! Önce Jewel'i kurtaralım. Sonra delir. | Open Subtitles | لويز)، أرجوكَ) الإنقاذ أوّلاً ثم الرقص لاحقاً |
| Luiz, teşekkür ederim. Buradan onu alabilir misin? | Open Subtitles | شكراً يا (لويز) , هل بإمكانك أن توصله هناك ؟ |
| Tek ihtiyacımız olan yeni arkadaşımız Luiz'in bir teslimat yapması. | Open Subtitles | نحتاج فقط أن يقوم صديقنا الجديد (لويز) بتوصيلة. |
| Lewis'i alacağım. Güvende olduğumuz zaman, paranın yerini söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأخذ لويز ، وحالما نكون بأمان سأخبرك بمكان المال |
| Tommy Lee Royce ve Lewis Whippey hâlâ kaçak durumda. | Open Subtitles | تومي لي رويس لايزال طليقا كذلك لويز ويبي |
| - Lewis bir şeyler düşünecektir. - Çok üzgünüm. Harika bir plan yapmıştım. | Open Subtitles | -حسناً ، هل لويز ـ يفكر بشيء أنا آسف لهذا ، لقد خططت لكل شيء |
| Ama ben hayatımın sonuna kadar hizmetli kalmayacağım. Tanrı aşkına, bunlar Louis Quinze değil mi? | Open Subtitles | انا لن اظل خادمة طول عمرى يا الهى , اليست هذة لويز كانز ؟ |
| Cesur olduğunu hep söylerim Louis. | Open Subtitles | لطالما قلت أنك تتمتعين بالجرأة يا "لويز". |
| - Marcus'u aramak ve onu Louis'e göndermek ve onu aldırmak için işi ayarlamak. | Open Subtitles | ساتصل بماركوس وهو سيحضر "لويز" لنلتقي مع بعضنا |
| - Luis, bir dakikanı alabilir miyim lütfen? | Open Subtitles | - لويز هل يُمكنني أخذ دقيقة من وقتك رجاءاً؟ |
| İşte bu ruh, Luis. | Open Subtitles | هذه هى الروح الايجابية لويز |
| Biliyorum. Ama Melvoy'da, Louise Perry'de olan bir şey var. | Open Subtitles | أنا أعلم، لكنه لا يملك وأنه لا بد لويز بيري. |
| İyi haber Luis Ruiz seni görmeyi kabul etti. | Open Subtitles | لكن الخبَر الجيد أنَ (لويز رويز) وافقَ على رُؤيتِك |
| Eminim bana hak verirsiniz Louise Bourget'i öldüren kişi Linnet Doyle'un da katili. | Open Subtitles | أنتم سوف تتفقون معي , أليس كذلك؟ على أن كل من قتل لويز بورجيه أيضا قتل لينيت دويل |
| Ama burada ağzımdan yalanlar dökülüyor ve Lousie'e hapiste olduğumu soygun yaptığımı, çaldığımı ve hayatımda hiç dürüst bir iş yapmadığımı söyleyemem. | Open Subtitles | لكن هنا أكذب من خلال أسناني (ولا أستطيع إخبار (لويز بأنّني كنت في السجن وأنا أسرق وأختلس ولم أعمل عملاً شريفاً في حياتي |