"ليثبت أنه" - Traduction Arabe en Turc

    • kanıtlamak için
        
    • olduğunu kanıtlaması
        
    • kanıtlaması için
        
    • olduğunu kanıtlamak
        
    Yani, kendisine zarar veren her hareketi, orduya yazılmak da buna dahil... bu ailenin bebeği olmadığını kanıtlamak için yaptı. Open Subtitles كلشئانتحاريفعلهفيحياته , بمافيذلكالتجنيد, فعل هذا ليثبت أنه ليس طفلاً
    O senin kadar iyi olduğunu kanıtlamak için. Open Subtitles ليثبت أنه أفضل منك ماري أليس لقد رأيت ذلك سابقا
    Özgürlük Savaşçıları'na para yardımının arttırılması için oy vermek Kuzey-Doğu'lu bir Liberal'in kararlı olduğunu kanıtlaması için tek yoldur. Open Subtitles التصويت لزيادة المال المخصص لمقاتلي الحرية، هي الطريقة الوحيدة لتحرري من الشمال الشرقي ليثبت أنه جدي
    Erkek olduğunu kanıtlaması için Peter'a onları siktirdin. Open Subtitles لقد أجبرت (بيتر) على معاشرتهم ليثبت أنه رجُل
    O zaman bu ülkede iç hava kalitesi üzerine yapılan tek çalışma R.J. Reynolds Tütün Şirketi tarafından finanse ediliyordu ve iş yerindeki sigara dumanının zararsız olduğunu kanıtlamak içindi. TED العمل الوحيد الذي تمّ عن نوعية الهواء الداخلي في هذا البلد آنذاك كان برعاية شركة ر.ج. رينولدز للتبغ، وكان ليثبت أنه لا توجد خطورة من التدخين السلبي في أماكن العمل.
    Bak, eğer...eğer Lincoln bu silahı ateşlemediyse, demektir ki, ciddi yetenekleri olan biri, onun yaptığını kanıtlamak için bu kasetle oynamış. Open Subtitles اسمعي، إن لم يكن (لينكولن) قد أطلق النار من مسدسه و شخص بمهارات عالية ذهب ليعد هذا الشريط ليثبت أنه فعل
    Bak, eğer...eğer Lincoln bu silahı ateşlemediyse, demektir ki, ciddi yetenekleri olan biri, onun yaptığını kanıtlamak için bu kasetle oynamış. Open Subtitles اسمعي، إن لم يكن (لينكولن) قد أطلق النار من مسدسه و شخص بمهارات عالية ذهب ليعد هذا الشريط ليثبت أنه فعل
    Değiştiğini kanıtlamak için bir şans istiyor. Open Subtitles يريد فرصة أخرى ليثبت أنه تغير
    Nate yapmadıysa masumluğunu kanıtlamak için kan testini kabul etmeliydi. Open Subtitles إن لم يقم (نيت) بفعل هذا كان سيريد فحص دم (نيا) فقط ليثبت أنه بريء
    - Onun haklı olduğunu kanıtlamak için. Open Subtitles - ليثبت أنه كان على حق.
    Değerini kanıtlaması için ona şans vereceğim. Open Subtitles جهزه مع السوري سوف أعطيه فرصة ليثبت أنه يستحقها
    Dolayısıyla, diğer katilleri sadece onların tamamından zeki olduğunu kanıtlamak amacıyla yakaladı. Open Subtitles وهكذا،يقبض على القتلة الآخرين فقط ليثبت أنه أذكى منهم جميعا
    Hepsi onun adam olduğunu kanıtlamak içindi... çünkü annesi ona sürekli kız kıyafetleri giydirmişti. Open Subtitles كل ذلك ليثبت أنه .. أنه رجل ، لأن أمه جعلته يرتدي الملابس

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus