| Bir sürü "küçük izci" sana bunu ulaştırmam için hayatlarını tehlikeye attı! | Open Subtitles | العديد من افراد المقاومه خاطروا بحياتهم ليجلبوا ذلك اليك |
| Bu çocukların başlarına bu denli bir kötülük gelmesi için ne yapmış olabilirler ki? | Open Subtitles | ماذا يمكن لهؤلاء الأطفال أن يفعلوا ليجلبوا هذا الجحيم عليهم ؟ |
| İsmini bulmak için faturaları araştırıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يتفقدون الإيصالات ليجلبوا لنا إسماً |
| Bana bunları getirmek için altı tane Kübalı boğuldu. | Open Subtitles | 6 مواطنين كوبيين ماتوا غرقاً ليجلبوا لي إياه |
| O kaydı buraya getirmek için yarım saatleri var. | Open Subtitles | امامهم نصف ساعة ليجلبوا الشريط المُسجل إلى هنا. |
| Yemek sonrası için dondurma almaya gittiler! | Open Subtitles | لقد ذهبوا ليجلبوا البوظة لنأكلها لاحقاً. |
| Yani daha sekiz yaşında oldukları için, topu potanın yakınına atmalarını sağlamaktan başka bir şey yapmıyorum. | Open Subtitles | حسناً, إنهم ثمانية لاعبون, لذا غالباً أنا فقط أساعدهم ليجلبوا الكرة إلى أقرب مكان من السلة |
| Druidler, acı çeken ruhlara huzur getirmesi için tapınakları inşa etti. | Open Subtitles | الكهنة القدماء بنوا الأضرحة ليجلبوا الراحة للأرواح المعذبة |
| Eşyalarını almak için yarın gideceklerdi. | Open Subtitles | سوف يعودون غداً ليجلبوا أغراضهم |
| Oğullar atalarını karalamak için doğmuşlar. | Open Subtitles | الابناء يولدوا ليجلبوا العار لاسلافهم |
| Bir şeyler teslim etmesi için ajansını mı arıyorsun? | Open Subtitles | ستتصل بالوكالة ليجلبوا لك بعض الأغراض ؟ |
| Tanrı'nın kelâmını getirmek için. | Open Subtitles | ليجلبوا لكم كلمة الرب |
| Para yapmak için. | Open Subtitles | لا,ليجلبوا لي المال .. |
| Bana para kazandırmak için! | Open Subtitles | لا,ليجلبوا لي المال .. ! |